Adli Tıp Bülteni (Dec 1999)

Dergilerden Özetler

  • Osman Eren Karpuzoğlu

Journal volume & issue
Vol. 4, no. 3

Abstract

Read online

SES MERMİLERİNİN SEBEP OLDUĞU ÖLÜMCÜL BOYUN YARALARI Fatal neck injuries caused by blank cartridges. Rothscbild MA, Vendura K. Forensic Sci Int 1999 Apr 26; 101(2): 151-9. Start tabancalarından atılan ses mermilerinin yol açtığı ölümcül boyun yaralanmaları olan üç olguyu inceledik. Silahlar ses veya gözyaşartıcı gaz mermileriyle doldurulmuştu. Ne gerçek mermi ne de herhangi bir çeşit projektil materyal içermiyorlardı. Üç olgu da atış anında temas içeriyordu. Silahların ateşlenmesi sırasında ortaya çıkan gaz basıncı üç olguda da geniş yara kaviteleri açılmasına yol açmıştı. Bütün kurbanlar servikal damarların rüptiire olması sonucu kan kaybından öldü, hava embolisi yoktu. Bir olguda, bir adam kendini sekiz kez iki farklı start tabancası ile vurmuştu ve yaralar her silah için, boyunda bıraktığı namlu iziyle uyumluydu. İNTİHAR İÇİN ONDÖRT ATIŞ Fourteen shots for a suicide. Boxho P. Forensic Sci Int 1999 Apr 12; 101(1): 71-7. 56 yaşında bir adam evinin mutfağında bir kan göletinin içinde bilinçsiz olarak bulundu. Bulgulara göre, 22 kalibrelik uzun namlulu tüfekle 14 el ateş ederek kendi göğsünü önden arkaya, sağdan sola, ve neredeyse yatay trajeler izleyen şekilde vurmuştu. Bütün mermi çekirdekleri göğsün sol tarafına girmiş, ve sol koltukaltının arka kısmının hemen altından dışarı çıkmıştı. Bir tanesi sol koluna girmiş ve sol hu- merusunu kırmıştı. Bulgulara ve kan lekelerinin pozisyonlarına göre, adamın tüfeği duvara, bir borunun üzerine dayadığını düşünüyoruz. İki şarjörü göğsüne boşaltacak şekilde ateş etmişti. Her atıştan önce tüfeğin kolunu kurması gerekiyordu. Yeniden doldurmak için, yakındaki üzerinde kan izleri görülen masadan mermileri almıştı. Tekrar doldururken koltuğuna oturmuş ve ayağa kalkmak isterken koltuğun kan lekeleri görülen kollarına dayanmıştı. Koluna giren muhtemelen son kurşundu, ateş etmeye devam etmesini engellemişti. Ölümü, hipovolemik şok sonucu olmuş ve çok yavaş gerçekleşmişti. İNTİHAR AMAÇLI ATEŞLİ SİLAH YARALANMALARINI TAKİBEN SİLAHIN YERLEŞİMİ Weapon location following suicidal gunshot wounds. Garavaglia JC, Talkington B. Am J Forensic Med Pathol 1999 Mar; 20(1): 1-5. İntihar amaçlı ateşli silah yaralanmasında silahın yerleşimi belirtilen şekilde olan 574 ölümde, olay yerinin tıbbi araştırmacı tarafından incelenmesi ve cesedin San Antonio,Teksas’taki Bexar Bölge Tıbbi Araştırma Ofisince yapılan otopsisi derlenerek hazırlanmıştır. 76 olguda silahın yeri belirlenememiştir. Geri kalan 498 olgunun %24’ünde silah cesedin elindedir. ■%69’unda silah cesedin üzerinde veya elinde olmamak üzere yanında bulunmuştur (cesede değer pozisyonda veya vücuduna 30 cm. mesafede). Geriye kalan %7 olgudaysa silah cesetten 30 cm.den daha uzakta bulunmuştur. Tabancalar göz önüne alındığında, silahların %25 7’si kişilerin elinde bulunmuştur. Uzun namlulu silah kullananlarda, olguların %19-5’inde silah ölenin elinde bulunmuştur. Eğer kişi ateş ettiği anda yatıyor ya da oturuyorsa silahın elinde kalma olasılığı daha büyüktür. Kişinin cinsiyeti, yara lokalizasyonu ve tabancanın kalibresi gibi değişkenler intihar amaçlı bir ateşli silah yaralanmasında silahın elde kalıp kalmayacağını tahmin etmekte belirleyici değildir. BİR UÇAK KAZASI SORUŞTURMASINDA BEKLENMEYEN SONUÇLAR Unexpected findings in the investigation of an airplane crash. Gunther D, Ast FW, Troger HD, Kleemann Wj. Forensic Sci Int 1999 Oct ll;104(2-3):189-94. Küçük sportif bir uçağın, içindeki dört kişiyle birlikte iniş sırasındaki düşüşünün otopside ortaya çıkan beklenmeyen sebebini belgeledik. Şaşırtıcı olarak, pilotun vücudunda intakt bir mermi çekirdeği ve gömlek parçaları bulundu. Beklendiği gibi, diğer yolcuların otopsilerinde politravma bulguları ağırlıklıy- dı. Ek olarak, bir yolcunun sol elinde tünel yarası, diğer birinde, sağ elin baş ve işaret parmakları arasında yumuşak doku yırtığı vardı. Bu yaraların, kabin içerisinde ateş edilmesi olayıyla bağlantılı olduğu düşünüldü. Otopsi bulguları ve ek olarak yapılan barut izi araştırmaları pilotun arkadan vurularak etkisiz hale geldiğini ve sonuç olarak uçağın düştüğünü gösteriyordu. Bu bulgular bütün uçak kazası kurbanlarına otopsi yapılmasının önemini belirtmektedir. UÇAK KAZASI KURBANLARININ KİMLİKLENDİRİLMESİNDE MİTOKONDRİYAL DNA VE KISA TEKRARLAYAN BÖLGE TİPLEMESİNİN KULLANIMI The use of mitochondrial DNA and short tandem repeat typing in the identification of air crash victims. Goodwin W; Linacre A; Vanezis P. Electrophoresis 1999 Jun;20(8):1707-ll. 1998 Şubat’ında, Filipinler’de sivil bir yolcu uçağı dağlık bölgeye düştü, 104 yolcu ve mürettebatın tamamı öldü. Kurbanlar, ağır çevresel zararlara uğramıştı, birçoğunda konvansiyonel kimliklendirme yöntemleri kullanılamadı. Kimliklendirme işleminin bir parçası olarak, örneklere mitokonclriyal DNA (mtDNA) ve kısa tekrarlayan bölge (STR) incelemesi kombinasyonunu içeren DNA profili uygulandı. Kurbanların kalıntılarından alınan DNA bütün olgularda oldukça bozulmuştu. Gene ele, kurbanların örneklerinden mtDNA kullanılarak yapılan profilllerde %95 başarı elde edildi; üç STR loküsü kullanılmasının başarı oranı %50’ycli. MtDNA ve STR profillerinin kullanılması kaza alanından alınan 187 insan parçasının 80 farklı gruba ayırılmasında kullanıldı; postmortem bilgilerle kombine edilince örnekler 95 farklı gruba ayrılabildi, bu da kimliklendirme işlemine yardımcı oldu. İSPANYA DA 1996 YILINDAKİ OTOBÜS KAZASINDAKİ 28 YANGIN KURBANININ KİMLİKLENDİRİLMESİNDEKİ YÖNTEMLER Methods for identification of 28 burn victims following a 1996 bus accident in Spain. Martin-de las Heras S; Valenzuela A; Villanueva E; Marques T; Expósita N; Bohoyo JM. J Forensic Sci 1999 Mar;44(2):428-31. İçinde 56 yolcu ve şoför bulunan otobüse bir araba önden çarptı. Çarpışmadan birkaç saniye sonra, otobüs ateş aldı ve 28 kişi (15 erkek ve 13 kadın) hayatlarını kaybetti. Cesetler neredeyse tamamen kül haline gelmişti. Soruşturmayı yürüten hakim tarafından, kurbanların kimliklerinin ortaya çıkarılması amacıyla multidisipliner bir Kimliklendirme Komisyonu kuruldu. Postmortem işlemler, genel dış muayene, rutin fotoğraflar, dental incelemeler, dental (intraoral ve ekstraoral) ve genel radyograflar (göğüs, bilek, vs.) ve kimliklendirme için tamamlayıcı biyolojik yöntemleri (örn. DNA analizi) içeriyordu. Bulunabilen dental ve tıbbi kayıtları içeren antemor- tem bilgiler, INTERPOL’ün felaket kurbanı kimliklendirme formlarına geçirildi. Detaylı ante - post mortem bilgiler manuel olarak karşılaştırıldı. Bu felakette diş kimliği kurbanların %57’sinde belirlenebildiği halde, 12 yanmış kurbanın kimliklendirilmesinde diş bulguları tek başına yeterli olmadı. Odontolojik inceleme ve tamamlayıcı radyolojik işlemler bu otobüs kazasında fena halde yanmış kurbanların kimliklen- dirilmesi için yeterli, ekonomik ve hızlı yöntemler olarak bulunmuştur. ARABA YIKAMADA KARBON MONOKSİT ZEHİRLENMESİNE BAĞLI DÖRT ÖLÜM Four deaths due to carbon monoxide poisoning in car washes. Carson H.J., Stephens P.J. Am J Forensic Med Pathol 1999 Sep;20(3):274-6. 13 aylık bir dönem içerisinde, kapalı araba yıkamalardaki üç ayrı ölümcül karbon monoksit (CO) zehirlenmesi, yaşları 20 ila 36 arasında değişen 4 beyaz adamın ölümüyle sonuçlanmıştır. Her adam, karar verme, dış koşulların farkında olma ve kendini kollamasını bozabilecek, bilinç düzeyini etkileyebilecek maddelerle entoksike görünmektedir. Dördü de kış aylarında ölmüştür. Üç adam için ölümler kaza kabul edilmiş, kalan dördüncü adam içinse, önceki ölümler intihar için bir model oluşturmuş gibi gözükmektedir. Entoksikasyonun olası rolü nedeniyle, uyarı işaretleri de araba yıkamalardaki CO ölümlerini engellemekte etkili olamayabilir. Mekanik veya elektronik yöntemlerle kapıların tamamen kapanmalarının engellenmesi daha tercih edilebilir olabilir. ADLİ HİPNOZ TARİHİNDE ÖNEMLİ GÜNLER Significant dates in the history of forensic hypnosis. Scheflin A W; Frischholz EJ. Am J Clin Hypn 1999 0ct;42(2):84-107. Adli hipnoz tarihindeki önemli günler belirlendi ve önemleri kısaca anlatıldı. Adli hipnoz kullanımı ile ilgili eğilimler belirtildi, aynı zamanda farklı pozisyonların eleştirileri yapıldı. Yazarlar, adli hipnoz kullanan profesyonellere, adli olgularda hipnoz kullanımıyla ilgili belirgin alışkanlıklar, sorunlar ve görülmeyen tehlikeleri tanımalarını öneriyorlar.