ULUM (Jul 2018)

İctihadın Modern Müslüman-Çoğunluklu Ülkelerin Aile Hukuku Reformlarındaki Rolü: Fas Örneği (Doktora Tezi)

  • Miyase Yavuz Altıntaş

Journal volume & issue
Vol. 1, no. 1
pp. 189 – 191

Abstract

Read online

Yavuz [Altıntaş], Miyase. İctihadın Modern Müslüman-Çoğunluklu Ülkelerin Aile Hukuku Reformlarındaki Rolü: Fas Örneği. Doktora Tezi, SOAS Londra Üniversitesi, Hukuk ve Sosyal Bilimler Fakültesi Hukuk Anabilim Dalı, İngiltere, 2018. Bu çalışmanın temel amacı ictihadın modern dönemdeki kavramsallaştırma ve hukuki temellendirmelerini analiz ederek İslam hukukunun modern Müslüman-çoğunluklu ülkelerde uygulanmasındaki rolünü araştırmaktır. Bu araştırmada ictihadın hukuk reformlarında neden ve nasıl kullanıldığı meselesinin yanı sıra uygulama esnasında hangi motivasyonlar, teknikler, formlar ve muhakeme usullerinin benimsendiği incelenmektedir. Aynı zamanda ictihadın birincil kaynaklara, yani Kur’an ve Sünnet’e dönülerek mi yoksa klasik İslam hukuk bilimi içerisinde var olan hukuki görüşlerden seçmek suretiyle mi yapıldığı analiz edilmektedir. Son olarak klasik İslam hukuk teorisi (fıkıh usûlü) kuralları ve prensiplerinin ne derece itibar gördüğü ve bunların günümüzde ictihad vasıtasıyla gerçekleştirilen reformlarda ne derece takip edildiği araştırılmaktadır. Tezin ana odak noktasını modern Müslüman-çoğunluklu ülkelerde İslam hukukunun en yaygın uygulanan yönü olması sebebiyle aile hukuku teşkil etmektedir. 2004 Fas Aile Kanunu reformlarıictihada dayanılarak uygulamaya konduğundan dolayı özellikle incelenmiştir. Tezin ana argümanı ictihadkavramının klasik ana akımdaki anlayıştan tanım, kapsam ve ictihadetme yetkisi açısından farklılık gösterse de modern dönemdeki ictihadkavramsallaştırmaları ve uygulamalarının İslam hukuku içerisinde yer alması gerektiğidir. Nitekim kavramsal bir analiz yapıldığında özellikle tarihi bağlamın sosyo-politik değişikliklerinin zemin hazırladığı çeşitli ictihadanlayışlarının ve uygulamalarının İslam hukuk tarihi içerisinde var olduğu görülmektedir. Modern dönem ictihaduygulamalarına bakıldığında çoğunun genel olarak klasik İslam hukuk teorisinin detaylı kural ve prensiplerini sıkı bir şekilde takip etmediği görülmektedir. Bununla birlikte bu uygulamalar hukuki temellendirmelerden mahrum değildir ve bazıları klasik İslam hukuk bilimi içerisinde kaynağını bulabilmektedir. Dahası bu uygulamalar iptidai de olsa meşru bir teorik çerçeve sunmaktadır.

Keywords