Turkish History Education Journal (Oct 2020)

Osmanlı’dan Erken Cumhuriyet Dönemine Miras Kalan Bir İlköğretim Meselesi; Muallim Muavinleri

  • Ayse Yanardağ

DOI
https://doi.org/10.17497/tuhed.650805
Journal volume & issue
Vol. 9, no. 2
pp. 510 – 531

Abstract

Read online

19. yüzyılda dağılma sürecine giren Osmanlı Devleti kötü gidişi engellemek adına ıslahatlar yapmaya başlamıştır. Bu bağlamda yapılan ıslahatlar arasında eğitim alanında yapılanlar oldukça dikkat çekicidir. Askeri ve siyasi bakımdan işlerin kötü gittiği bir dönemde kurtuluşun ancak iyi eğitilmiş, çağdaş bilgi ve becerilerle donanmış bir toplum ile sağlanabileceği düşünülmüştür. Medrese sistemi ve anlayışı dışında yeni mektepler rüştiyeler açılmıştır. Ancak sıbyandan rüştiyelere gelen öğrencilerin yetersiz oldukları, okuma yazmayı dahi beceremedikleri görülmüştür. Okuryazarlığı arttırmak, yeni açılan rüştiyelere daha donanımlı öğrenci almak için sıbyan seviyesinde usûl-ı cedit (yeni usul) arayış veya hareketi başlamıştır. Bu şekilde yeni açılan mektepler ibtidai adını alırken bu yeni usulü okullarda uygulayabilecek donanımlı muallim (öğretmen) ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Devletin medrese sistemi dışında çağdaş anlayışta öğretmen yetiştirmek için açtığı darülmuallimler (Öğretmen Okulu) Türk tarihinde modern anlamda öğretmen yetiştirmenin başlangıcını teşkil etmiştir. Ancak açılan Darülmuallimin-i sıbyan mezunları yeterli gelmediği için mevcut öğretmenleri yeni usul üzere eğitmek veya başka okul mezunlarından atama yapmak yöntemine başvurulmuştur. Bunlara Öğretmen Okulu mezunlarının aldığı diploma demek olan şahadetname değil ehliyetname verilmiştir. Bu durumda Öğretmen Okulu mezunları ile mevcut öğretmenler ve farklı kaynaklardan gelen öğretmenler arasında hukuki ve özlük hakları bakımından farklılık ortaya çıkmıştır. Farklı okul mezunları da Öğretmen Okulu mezunlarının sahip olduğu haklara sahip olmak istemişlerdir. Bu durum öğretmenlik mesleğinin gelişimi ile ilgili bir mesele olup Cumhuriyet Dönemi’ne intikal etmiş ve 1927 yılında çözüme kavuşmuştur. Bu nedenle araştırma muallim muavinleri meselesinin çözüldüğü 1927 yılıyla sınırlandırılmıştır. Çalışmada meselenin geçirdiği aşamalar arşiv belgeleri, basın, maarif salnameleri ve başka kaynaklardan yararlanılarak süreç ortaya konmaya ve değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Keywords