Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Feb 2015)
Forex Piyasasının Türkiye’deki Durumu ve Türkiye Finans Piyasalarına Etkileri
Abstract
FOREX Piyasasıdünyanın en yüksek hacme sahip finansal piyasasıdır. Temel olarak para birimlerinin değişimiyle işlemler gerçekleştirilmektedir. Türkiye’de resmi olarak FOREX işlemlerinde 2011 yılında düzenleme yapılmıştır. Düzenleme ile birlikte denetimden yetkili organ Sermaye PiyasasıKurulu SPK olmuştur. Resmi olarak bir sermaye piyasasıhizmeti kabul edilen FOREX, Borsa İstanbul BIST ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası VIOB işlem hacmini geride bırakmıştır. Ağustos 2011 yılında resmi faaliyetine başlayan FOREX ile Türkiye finansal piyasalarında pek çok değişim ve gelişme yaşanmıştır. Bu çalışmada, yeni bir finansal piyasa ve Türkiye’dealternatif bir yatırım ortamıolarak değerlendirilen FOREX Piyasası’nın temel dinamikleri açıklanmışve Türkiye finans piyasalarının bu yeni yatırım ortamıyla etkileşimi incelenmiştir. İncelemeler sonucunda VIOB, BIST ve FOREX piyasalarında gerçekleşen işlemlerin 2012 yılında %66’sı, 2013’te %80 ve 2014’ün ilk dokuz ayında %84’ü FOREX Piyasası’nda gerçekleştirildiği ve FOREX Piyasasıişlem hacminin VIOB ve BIST işlem hacimlerinin toplamından 5.5 kat daha büyük olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca 2011 yılında SPK’nın FOREX Piyasası’nda resmi olarak gözetim ve denetimi devralmasıyla güvensizlik ortamının büyük oranda azaldığıgörülmüştür. Bunu olumlu yansımalarısonucunda yatırım oranı%20 artmıştır. Bunun yanında son üç yıl içerisinde müşteri sayısında da %46,6’lık bir artışgözlenmiştir. FOREX Piyasası’nın Türkiye’de aracıkurumlar üzerinde de önemli etkiler yarattığıgörülmüştür. 2014 yılıitibariyle FOREX Piyasası’nda faaliyet gösteren aracıkurum sayısı36’ye yükselmiştir. Bu kurumların kaldıraçlıişlemlerden son bir yılda 245 milyon TL kazanç sağladığıtespit edilmiştir. Bu tutar toplam aracılık gelirlerinin üçte birine tekabül etmektedir. Türkiye’de yatırımcıve aracıkuruluşların FOREX adına bilgi ve işlem alanında büyük eksiklik yaşadıklarıtespit edilmiştir. Ayrıca, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin de yetersiz olduğu görülmüştür.