Umde Dini Tetkikler Dergisi (Jul 2024)

Moğultay b. Kılıç’ın (öl. 762/1361) et-Telvîh Adlı Eserine Buhârî Şerhlerinde Yapılan Atıfların Tahlili

  • Ali Ramazan Arif,
  • Halil İbrahim Turhan

DOI
https://doi.org/10.54122/umde.1499743
Journal volume & issue
Vol. 7, no. 1
pp. 49 – 81

Abstract

Read online

Hadis şerhçiliği, rivayetlerin isnad ve metin açısından analiz edilip yorumlandığı bir bilgi birikim sürecidir. Geniş bir dönemi kapsayan; tahkik, tenkit ve ikmal yöntemleriyle yürütülen bu faaliyetler müstakar şerh metinlerinin teşekkülünü sağlamıştır. Bir şerhin sonraki dönem eserlerinin yazımına etkisini belirlerken kullanılabilecek en önemli veri ise atıflardır. Bir eserin alıntılama yoluyla kendisinden söz ettirmesi, onun âlimler tarafından kabul görüldüğünün bir göstergesidir. Kâhire’de yaşamış ve dönemin önemli hadis hafızlarından biri olan Moğultay b. Kılıç’ın (öl. 762/1361) Sahîhu’l-Buhârî şerhi et-Telvîh, hadis şerh literatüründe önemli bir yere sahiptir. Bu çalışma, Hanefî şârihlerce yazılan ilk şerhlerden biri olma özelliğini taşıyan et-Telvîh’in hadis şerh literatüründeki etkisini, esere yapılan atıflar üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Bu hedefle, öncelikle Moğultay’ın talebesi İbnü’l-Mülakkın’ın (öl. 804/1401), İbn Hacer’in (öl. 852/1449) ve Aynî’nin (öl. 855/1451) Buhârî şerhleri incelenmiştir. İbnü’l-Mülakkın’ın eseri ile müderris-talebe münasebetinin, İbn Hacer’in kitabıyla mezhep farklılığının ve Aynî’nin kaleme almış olduğu çalışması ile aynı mezhebe aidiyetin atıflara nasıl yansıdığı gözlemlenmiştir. Hint alt kıtası dönemi şerhlerinin incelenmesiyle de diğer hadis şerh ekollerine etkisinin boyutu ortaya konmaya çalışılmıştır. İbnü’l-Mülakkın’ın hocasından alıntılarının az olduğu ve onun eserinin adına doğrudan atıf yapmadığı, diğer iki şârihin ise farklı ifadelerle ona çokça iktibaslarda bulundukları görülmüştür. Diğer ekollerde ise Moğultay’ın referanslarına çok az rastlanmıştır. et-Telvîh’e atıfta bulunan şârihler muallak rivayetlerden isnat meselelerine, ravî kimlik bilgisinden tahrîc bilgisine, hadis metninin tespitinden siyer ve bâb başlığına kadar çok farklı konularda göndermelerde bulunmuşlardır. Bu durum Moğultay’ın hadis ilminin neredeyse tüm alanlarıyla ilgili farklı âlimlerden atıf aldığını göstermektedir.