Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Dec 2020)

Dağın Öteki Yüzü: Sûfî Tefsirde Dağ Metaforu

  • Ahmet Gül

DOI
https://doi.org/10.35415/sirnakifd.774766
Journal volume & issue
Vol. 11, no. 25
pp. 512 – 532

Abstract

Read online

Kur’an-ı Kerim’de yerkürenin çalkalanmadan yerinde durabilmesi için yeryüzüne çakılan kazıklar olarak nitelenen dağların birer denge unsuru olarak yaratıldıkları bildirilmektedir. Birer denge unsuru olmakla birlikte dağlar, doğal su depoları işlevini görmeleri, içlerinde birçok doğal zenginlik barındırmaları nedeniyle insan yaşamına maddi anlamda da değer katmış, önemli bir role sahip olmuşlardır. Taşıdıkları manevi değerle de dağlar dinler tarihinde de önemli bir fonksiyona sahiptir. Birçok dini gelenekte kutsalın merkezi kabul edilen dağlar, vahyin indiği mistik mekânlardır. Ayrıca tanrının tecelli ettiği ilahi güçle donatılmış yerler olarak görülmektedirler. Gücün ve ihtişamın sembolü olan dağlar, yükseklik ve yücelikleriyle Allah’ın azametini vurgulayan güç olarak tezahür etmekte; insanın kibrini kırma noktasında örnek olarak gösterilmektedir. Bunun dışında Kur’ân’da başka özellikleriyle anılan dağlara emanet arz edilmiş, fakat onlar bunu reddetmişlerdir. Kur’an’ın indirilmesinden de haşyet ve korku duymuşlardır. Hz. Musa dağda vahye mazhar olmuş, Allah’la sözleşme yeri olarak kendisine dağ mekân seçilmiştir. Kezâ Hz. Peygambere dağ ilk vahyin ev sahipliğini yapmıştır. Allah’ın azametinin sembolü olan dağlar Kur’ân’da farklı bağlamlarda çeşitli kelimelerle nüans oluşturacak şekilde kullanılmıştır. Dağların mezkûr bu özellikleri onlarla ilgili ayetlerin anlaşılmasında metaforik yorumların oluşmasını beraberinde getirmiştir. Bu makalede Kur’ân’da dağın kavramsal alanı ve sûfî tefsîrde kendini tebarüz ettiren metaforik yorumlara yer verilecektir.

Keywords