Hitit İlahiyat Dergisi (Jun 2024)

Müslüman-Hıristiyan İletişimi Bağlamında İlk Kuveykırların İslam ve Müslüman Algısı

  • Zeynep Yücedoğru

DOI
https://doi.org/10.14395/hid.1422659
Journal volume & issue
Vol. 23, no. 1
pp. 411 – 431

Abstract

Read online

17. yüzyılın başlarında İngiliz Devrimi olarak da bilinen sivil savaş döneminde oluşum aşamasında olan Kuveykır hareketi (Quaker Movement) 1653 yılını müteakiben Avrupa, Amerika ve Karayipler gibi geniş bir coğrafyada hızla yayılmıştır. Dostlar Topluluğu/Dostlar Kilisesi (Society of Friends/Friends Church) olarak da bilinen bu hareketten ilk zamanlarda "püriten", "milenyumcu", "bohem mistikler" veya "kutlu bir hareket" gibi farklı tanımlamalarla bahsedilmiştir. Hareketin en temel öğretisi “her bireyin Tanrı’nın vahyini aracı olmaksızın doğrudan tecrübe edebileceğidir.” Buradaki tek şart kişinin içindeki “Mesih'in ışığına” (light of Christ) kulak vermesi ve kendini onun rehberliğine bırakmasıdır. Klasik kristolojik formülasyonu revize eden bir yaklaşım ve apokaliptik bir inançla Tanrı’nın Ruhu’nun kadın-erkek herkese gönderildiğini savunan Kuveykırlar her bireye vahyî hidayete erişme hakkı tanımışlar ve dinî otoritenin her türlü dünyevî temsilcisini, kurumu ve aracıyı reddetmişlerdir. Doktrin merkezli Hıristiyanlığı reddedip tecrübî mistisizme yönelmişlerdir. Diğer bir ifadeyle, Hıristiyanlığın mutlak bir iman gerektiren doktrinler taslağı bir din değil yaşanması ve tecrübe edilmesi gereken bir “deneyim” olduğunu savunmuşlardır.Her bireyin hakikat ve hikmetten (wisdom) bir “ışık/nur” taşıdığına inanan Kuveykırlar diğer din ve inanç sahiplerine karşı Avrupa’daki dönemin diğer mezhepleri Püriten ve Üniteryenler gibi dini hareketlere nispetle daha belirgin bir şekilde kapsayıcı (inclusivist) yaklaşım sergilemişlerdir. Bununla birlikte, bu mezhebin misyoner karakteri her zaman öne çıkmıştır. Hareketin kurucu önderi George Fox (öl. 1691) mezhebin öğretisini Müslümanlara tebliğ etmek amacıyla Kur’an tercümesini okumuş ve farklı yazılarında Kur’an ayetlerini kullanabilecek kadar aşinalık kazanmıştır. Fakat bu ilgi tamamen evanjelik bir motivasyonun sonucudur. Zira Fox’a göre Müslümanlar yanlış yoldadır ve “Hıristiyan hakikatine” yönlendirildikleri takdirde hidayete ereceklerdir. Mezhebin, George Robinson ve Mary Fisher gibi öne çıkan diğer isimleri Kuveykır öğretisini yaymak ve “evanjelik hidayeti” tebliğ etmek için Filistin ve Osmanlı topraklarına seyahat etmişlerdir. Ortaya çıktığı Avrupa ve yayıldığı Amerika’da sert bir mukavemet ve infazlara maruz kalan Kuveykır mezhebi mensupları misyonerlik faaliyetlerini sürdükleri İslam topraklarında ılımlı yaklaşımla karşılanmışlardır. Bunun bir neticesi olarak Kuveykırlar Müslümanlarla -kendi tabirleriyle “Türklerle”- iletişime açık olmuşlardır. Ilımlı yaklaşımları dönemin Avrupası’ndaki yaygın “Müslüman karşıtı” tavırdan görünür şekilde farklılaşmıştır. Kuveykırların Müslümanlarla hatırı sayılır oranda karşılaşmaları ve temasları bulunmasına rağmen Türkiye’de henüz bu etkileşim hakkında araştırma yapılmamıştır. Hatta bu etkileşim bir yana Kuveykırların bir mezhep olarak tarihi, öğretisi ve Hıristiyan Avrupa’daki konumunu ve etkisini bütüncül bir yaklaşımla ortaya koyan birkaç araştırma dışında kapsamlı bir çalışma henüz mevcut değildir. Bu çalışmada literatürdeki söz konusu boşluğa katkıda bulunmak amacıyla genel olarak Kuveykırlar ve Müslümanlar arasındaki etkileşimi ele alınmaktadır. Özel olarak ise, ilk Kuveykırların İslam dinini, peygamberini ve kendi dönemlerinin Müslümanlarını nasıl algıladığı incelenmektedir. İlk Kuveykırların Müslümanlara hitaben kaleme aldıkları yazılar ve Müslümanlarla farklı tecrübeler ve amaçlar vesilesiyle yaşanan karşılaşmalarına dair tarihi kayıtlar bu çalışmanın temel kaynağını oluşturmaktadır. Makalede ilk Kuveykırların İslam algısını yönlendiren hususları ve bu anlayışın önceki Hıristiyan geleneğinin Müslüman algısıyla ne ölçüde benzeştiğini ve farklılaştığını incelenmesi amaçlanmıştır. Bu konudaki ilk Türkçe çalışma olması nedeniyle sonraki araştırmalara bir temel oluşturacağı düşünülmektedir.