Değerler Eğitimi Dergisi (Jul 2005)
Bütüncül Eğitimin Felsefi Kaynakları
Abstract
"Bütüncül eğitim" olarak bilinen eğitim yaklaşımı 1960 ve 1970'lerde Amerika'daki entelektüel ve kültürel rahatsızlıkla yükselişe geçti. Bütüncül eğitim temelde insan gelişiminin manevi boyutları ve insanî tecrübenin çeşitliliği ile ilişkilidir. Kısmen, hareket bireysel özgürlük arayışı, bireysellik ve insan potansiyelinin genişletimini temsil eder. Bununla birlikte, daha geniş anlamda ise bütüncül eğitim sistemler teorisi ve entegral felsefe, transpersonal psikoloji, kuantum mekaniğinden etkilerini yansıtan bilimsel teori, ekolojik bilinçlilik, globalism ve feminizm dahil olmak üzere bir kaç sağlam temelli felsefi ve kültürel akımın karışımını ifade eder. Bütüncül pedagoji ayrıca köklerini 20. yüzyıl boyunca gelişen Montessori, Dewey, Steiner ve diğer radikal eğitimcilerin çalışmalarında çeşitli alternatif yaklaşımlarda bulmaktadır. Bütüncül eğitim hala küçük ve geniş ölçüde dağınık bir görüntü arz etsede eğitim ve okullaşma ile ilgili modernist varsayımlara bir kritik sunmakta ve güçlendirilebilir bir global medeniyet için daha uyumlu yaklaşımlar teklif etmektedir.