Ayalgu Disiplinlerarası Türk Mûsikîsi Araştırmaları Dergisi (Oct 2023)
AMASYA ÂŞIK PAŞA HANKAHINDA 1317 YILI MEVLEVÎ AYİNİNİN PERDE ARKASI
Abstract
Makale başlığında belirtildiği gibi konu 13.yüzyıl Amasya’sında yapılmış bir Mevlevi ayini ile ilgilidir. Çeşitli bibliyografyalardan elde edilen sonuca göre konuyla ilgili özel bir araştırma yapılmadığı ve makale yayınlanmadığı anlaşılmıştır. Makalede önce 13.Yüzyıl Amasyanın durumu ortaya konulmuştur. Siyasi olarak Amasya bir tarafta Trabzon Komnenoslarının, diğer tarafta Moğol İlhanlıların, diğer tarafta Anadolu Selçuklularının etkisi ve mücadelesi altında idi. Selçuklular Sinop ve Samsun’u fethettiler ve Amasya topraklarına katarak genişlettiler ve sonra gönderdikleri valilerle kontrol altında tutmaya çalışıyorlardı. Fakat yerli halkın inançlarını suistimal eden Babailer isyanı çıkınca, buraya hakim olmanın önemi ortaya çıktı. Burada faaliyet yürüten başka sufi grupları da vardı. Bunlardan ikisi önemlidir: Mevlevilik ve Rifailik. Anadolu Selçukluları Amasya bölgesinde Mevleviliği 12.yüzyıldan itibaren teşvik ettiler. Sultan Mes’ud (salt.510/1116- ö.550/1155) tarafından Amasya’da Hankah-ı Mesûdî bu sebeple Horasan erenleri için inşa edilmişti. Fakat bir taraftan Hüsameddin Çelebi zamanından itibaren Mevleviler de faaliyete başlamıştı. Amasya’da faaliyet gösteren Babailer isyana sebep olunca, Hankah-ı Mesûdî kapatılmış ve bölgenin daha sıkı kontrol edilmek ihtiyacı ortaya çıkmıştı. Bölgede 13. yüzyılın sonlarından itibaren Moğol ve ilhanlıların sevdikleri sufi Rifailer de faaliyet göstermeye başlamıştı. Hankah-ı Mesûdî 1300 yıllarında tekrar açılmış ve idaresini varislerden şık Paşa’ya verilmişti. İşte tam bu sırada Rifailerden Ahmed-i Kuçek, şık Paşa’nın damadı oldu. Sonra şık Paşa, Ahmed-i Kuçek’i Hankah-ı Mesûdî’ye bırakıp Mısır’a gitti. Ahmed-i Kuçek’in ilhanlılar tarafından destek verilmesi Selçukluları düşündürmekte idi ve sonunda durumu anlamak için Konya’dan Ulu rif Çelebi Mevlevî’yi (ö.1320; Ambrosio 2012: 292) Amasya’ya gönderdiler. rif Çelebi 1371 yılında geldiği Amasya’da bir Mevlevî ayini düzenledi ve tanıştığı Ahmed-i Kuçek’i de ayine davet etti. Ahmed-i Kuçek’in müritleri de davete katıldılar ve Mevlevi ayininde sema ettiler. Makalenin sonucunda bu Mevlevî ayininin nasıl yapılmış olabileceği, bir taraftan zamanın siyasi durumu diğer taraftan nevbet-i müretteb müzik biçimiyle Mevlevî ayininin benzerliği ortaya konmuştur.