TSBS Bildiriler Dergisi (Aug 2022)

Muhammed b. Fadl el-Kemârî ve Buhara Hanefî Geleneğindeki Yeri

  • Adnan Hoyladı

DOI
https://doi.org/10.55709/tsbsbildirilerdergisi.2.222
Journal volume & issue
no. 2

Abstract

Read online

Buhara Hanefî geleneğinin önemli simalarından biri Muhammed b. Fadl el-Kemârî'dir (öl. 381/991). Kendisi, İmam Muhammed’in (öl. 189/805) öğrencisi ve en önemli râvileri arasında bulunan Ebû Hafs el-Kebîr (öl. 217/832) ile başlayan Ebû Hafs es-Sağîr (öl. 264/878) ve Sebezmûnî (öl. 340/952) ile devam eden hoca-talebe silsilesinin bir halkasıdır. Bu özelliği sebebiyle Muhammed b. Fadl’ın hayatı, Hanefî mezhebi silsilelerindeki yeri ve referans alınan bazı görüşleri, çalışmamızın konusunu teşkil etmektedir. Buhara Hanefî geleneğinin oluşmasında kilit isimlerden biri olan Muhammed b. Fadl’ın Hanefî fıkıh geleneğindeki yerinin anlaşılması ve görüşlerinin ortaya konulması, kendisinden sonra yetişen ve özellikle mezhebe katkılarıyla öne çıkan Hanefî fakihlerin görüşlerinin kaynaklarının bilinmesi açısından önem arz etmektedir. Ayrıca mezhebin teşekkülünden sonra farklılaşmaya başlayan Irak, Buhara/Semerkant ve Belh Hanefîliğinin ayrıştıkları noktaların ortaya konulmasına yardımcı olacaktır. Muhammed b. Fadl'ın tanıtılması, Hanefî geleneği hoca-talebe silsilelerindeki yeri ve müracaat edilen fıkhî görüşlerinin ortaya konulması, çalışmamızın amaçları arasında yer almaktadır. Ayrıca kendisinden sonra öğrencileriyle devam eden fıkıh silsilelerinin ortaya konulması hedeflenmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman/literatür tarama yönteminin kullanıldığı çalışmamızda elde edilen bilgiler karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın amacına ulaşabilmesi için tabakât ve tarih kaynaklarının yanında klasik usûl ve fürû eserleri de taranmıştır. Zaman zaman bunların dışındaki kaynaklara da bakılması gerekmiştir. Klasik literatürde aynı adı taşıyan çok sayıda âlim olması sebebiyle Muhammed b. Fadl el-Kemârî, diğerlerinden ayırt edilmiş ve klasik Hanefî kaynaklarında görüşlerine çokça atıfta bulunulanın kendisi olduğu ortaya konulmuştur. Kendisinin görüşlerine daha çok fürû fıkıh ve fetva eserlerinde başvurulduğu, az sayıda olmakla birlikte fıkıh usûlü ve kelam konularında da görüşlerinin referans alındığı görülmektedir. Muhammed b. Fadl'ın Buhara Hanefî geleneğinde başlangıç halkası olduğu üç farklı hoca-talebe silsilesinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu silsilelerden ilki, talebesi Ebû Ali en-Nesefî (öl. 424/1033) ile başlar, Halvânî (öl. 452/1060?) ile üç farklı kola ayrılır. Bunlar Ebü’l-Yüsr el-Pezdevî (öl. 493/1100), Serahsî (öl. 483/1090?) ve Bekir ez-Zerencerî (öl.512/1118) ile devam eder. Bunların ilkinden Necmeddîn en-Nesefî (öl. 537/1142), Alaeddîn es-Semerkandî (öl. 539/1144) ve Kâsânî (öl. 587/1191) gibi âlimler yetişmiştir. İkincisinden Sadr unvanıyla meşhur olan Burhan Ailesi âlimleri gelmektedir. Üçüncüsü ise Zerencerî ailesiyle devam etmektedir. Muhammed b. Fadl’a dayanan ikinci fıkıh silsilesi ise Üstürûşenî (öl. 404/1013) ve Debûsî (öl. 430/1039) ile devam etmektedir. Bu kolun en önemli özelliği Irak Hanefîliği ile etkileşimde olmasıdır. Nitekim Üstürûşenî’nin hocaları arasında Irak Hanefîlerinin önde gelen fakihlerinden Cessâs bulunmakta ve Debûsî’nin de Irak etkisinde kaldığı bilinmektedir.

Keywords