Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (Dec 2016)
ERICH KÄSTNER’DE BÜYÜKŞEHİR / THE METROPOLITAN CONCEPT IN ERICH KÄSTNER’S BOOKS
Abstract
Büyükşehir teması, Avrupa’da sanayi inkılabının gerçekleşmesinden sonra 19. Yüzyılda edebiyatta hızla yer bulmaya başlar. İnsanlarda büyük şehir algısı iki farklı şekilde ortaya çıkar. Bunlardan birincisi büyük şehrin kirli, yorucu, hızlı ve dönüştürücü olduğu, diğeri de içerisinde sinema, tiyatro, alışveriş, sosyal ilişkiler ve daha bir çok imkanı barındıran bir mekan olduğu yönündedir. Büyük şehir teması en çok da 20. Yüzyıl romanlarında ve şiirlerinde işlenmiştir. Alman edebiyatında en ünlü büyük şehir romanı olarak Alfred Döblin’in “Berlin Alexanderplatz” (1929) gösterilmektedir. Burada dikkat çeken nokta ise I. Dünya Savaşı’ndan sonra ve II. Dünya Savaşı’ndan önce yazılan büyük şehir temalı eserlerin çoğunun, büyük şehir olarak Berlin’i konu almalarıdır. Bunlardan birisi de çalışmaya konu olan Erich Kastner’in eserleridir. Kastner’in en ünlü romanı olan “Fabian” da Berlin’de geçmektedir. Diğer eserlerinden “Emil” romanı ile “Besuch vom Lande” şiiri de yine Berlin şehrinde geçer. 20. yüzyıl edebiyatı konularını çoğu kez büyükşehirden almıştır, çünkü büyükşehir insan üzerinde derin izler bırakır. Sanayii inkılabı ile birlikte köyden kente göçün başlaması ve bunun neticesinde şehirlerde gecekondulaşmanın artması bu tür yerlerde gettolaşmaya neden olur. Sınıflar arası mücadele daha fazla çalışmayı, işe yetişme kaygısını da beraberinde getirir. Bunun yanında çalışma saatlerinin uzunluğu, aile bireylerinin birbirinden uzaklaşması, mutluluğun aile dışında aranması da yabancılaşmayı doğurmuştur. Tüm bu olumsuzluklar büyükşehrin, köyden kente göç eden insana hazırladığı tuzaklar olmuştur.