Altralang Journal (Jun 2023)
XX. yüzyılın başında Çin edebiyatı ve temel temsilcileri
Abstract
Chinese Literature and its Main Representatives in the Early Twentieth Century ABSTRACT: At the beginning of the twentieth century, the greatest renewal in the history of Chinese literature took place. Along with the political events, new literary movements and new young writers began to form in China. Countless historical and revolutionary events, civil wars, and literary revolutions have shaped twentieth-century Chinese literature and deepened its ideological and artistic features. From now on, movements such as human literature, folk literature, and realist literature have begun to draw attention, works that address people, their experiences and problems, and writers who hear the voice of the people have begun to grow. Lu Xin and Lao She hold a special place among the leading authors of Chinese literature of this period. In their works, both writers criticized outdated traditions and past ideology. In a tense socio-political environment full of riots and protests, it takes courage to write texts that appeal to ordinary people and contain revolutionary ideas. Inspired by the change of government and revolution, Lu Xin wrote his first stories based on these points. Lao She, on the other hand, changed her romantic orientation with the May 4th movement and continued her work with stories written in a way that contradicted the Confucian tradition. The modern thinking of both authors stems from their recognition of Western literature, Western thought and the best examples of this literature. The article recalls the events that took place in China at the beginning of the twentieth century and discusses the favorable conditions that created the new literature. In addition to researching the literary activities of these authors and the main aspects of their works, the innovations they brought to Chinese literature were also examined. ÖZET: Yirminci yüzyılın başında Çin edebiyatı tarihindeki en büyük yenilenme gerçekleşti. Siyasi olaylarla birlikte Çin'de yeni edebi akımlar ve yeni genç yazarlar oluşmaya başladı. Sayısız tarihi ve devrimci olay, iç savaşlar ve edebi devrimler yirminci yüzyıl Çin edebiyatını şekillendirmiş, ideolojik ve sanatsal özelliklerini derinleştirmiştir. Artık beşeri edebiyat, halk edebiyatı, gerçekci edebiyat gibi akımlar dikkat çekmeye başlamış, insanlara, onların yaşadıklarına, sorunlarına hitap eden eserler yazılmaya, halkın sesini duyan yazarlar yetişmeye başlamıştır. Lu Xin ve Lao She bu dönem Çin edebiyatının önde gelen yazarları arasında özel bir yere sahiptir. Çalışmalarında, her iki yazar da modası geçmiş gelenekleri ve geçmiş ideolojiyi eleştirmiştir. Ayaklanmalar ve protestolarla dolu gergin bir sosyo-politik ortamda, sıradan insanlara hitap eden ve devrimci fikirler içeren metinler yazmak cesaret ister. Hükümet değişikliğinden ve devrimden ilham alan Lu Xin, ilk hikayelerini bu noktalara dayanarak yazmışdı. Lao She ise 4 Mayıs hareketi ile romantik yönelimini değiştirmiş ve Konfüçyüs geleneğine ters düşecek şekilde yazılmış öykülerle çalışmalarına devam etmiştir. Her iki yazarın da modern düşüncesi, Batı edebiyatını, Batı düşüncesini ve bu edebiyatın en iyi örneklerini tanımalarından kaynaklanmaktadır. Makale, yirminci yüzyılın başında Çin'de meydana gelen olayları hatırlamakta ve yeni edebiyatı yaratan uygun koşulları tartışmaktadır. Bu yazarların edebi faaliyetleri ve eserlerinin ana yönlerini araştırmanın yanı sıra Çin edebiyatına getirdikleri yenilikler de incelenmiştir.