İlahiyat Tetkikleri Dergisi (Jun 2024)
Negatif Ateizm Ateizmi Gerekçelendirebilir mi?
Abstract
Ateizmin gerekçelendirilmesi gereken bir tutum olup olmadığı ve hangi koşulların sağlanması durumunda rasyonel bir gerekçelendirmeden bahsedilebileceği sorunu, en az teizmin gerekçelendirilmesi sorunu kadar önemlidir. Bu makalede ateizmin inançsızlık veya Tanrı inancının bulunmaması şeklinde negatif yolla tanımlanması durumunda nasıl bir gerekçelendirmenin öngörüldüğü ele alınmaktadır. Ateizm, inançsızlık olarak ele alınırsa, bu durum onun gerekçelendirmeden muaf olduğu sonucuna götürebilir mi? Ateistin “Tanrı vardır” önermesinin yanlış, “Tanrı yoktur” önermesinin doğru olduğunu gösterme amaçlı bir ispat yükümlülüğü bulunmamakta mıdır? Ateistik gerekçelendirme söz konusu olduğunda karşımıza delilin yokluğu yaklaşımı ve yokluğun delili yaklaşımı olmak üzere iki farklı seçenek çıkar. Bu makalenin konusu olan delilin yokluğu yaklaşımının değerlendirilebilmesi için öncelikle “Tanrı vardır” önermesinin doğruluğuna dair yeterli delil bulunmaması durumunda bu önermenin inkârının zorunlu olup olamayacağı ele alınmıştır. Daha sonra ise yeterli delil bulunmaması durumunun negatif ateizmden pozitif ateizme geçişi meşru kılıp kılamayacağı irdelenmiştir. Makalede ateizmin gerekçelendirilebilmesinin, delilin yokluğunun yokluğun delili için yeterli görüldüğü bir savunmadan ziyade pozitif deliller ile mümkün olabileceği savunulmaktadır. Ateizm, önermesel bir tutumdan ziyade bir tür psikolojik inançsızlık hâli olarak değerlendirilirse bu durum, onun epistemik boyutunun göz ardı edilmesine neden olacaktır. Bu çalışmada ateizmin Tanrı’nın varlığına dair inançsızlık veya bir tür kayıtsızlık hâli olarak görülmesinin imkânı irdelenmekte ve bu durumun ateistik savunuya bir katkı sağlayamayacağının gösterilmesi amaçlanmaktadır. Delilci bir bakış açısından herhangi bir delil sunmadan ateizmin doğru olduğu sonucuna ulaşılması, kendi kendisine referansla tutarsız görünmektedir.
Keywords