Journal of Analytic Divinity (Jun 2020)

Osmanlı Örneğinde İslam Düşüncesinde Diğer Dinleri Algılama

  • Recai DOĞAN

DOI
https://doi.org/10.46595/jad.748341
Journal volume & issue
Vol. 4, no. 1
pp. 214 – 225

Abstract

Read online

Bir arada yaşama kültürünü oluşturamama, çevre duyarsızlığı, insan hakları ihlali, insanlarla empati kuramama vb. bugün dünyamızın en başta gelen problemlerindendir. Bu sorunların elbette siyasi, ekonomik, kültürel, tarihi, dini, psikolojik ve sosyal pek çok nedeni vardır. Ancak, küçük bir köy haline gelen günümüz dünyasında bu problemlerin -daha yaşanılabilir bir dünya oluşturabilmek için- aşılmasında çaba harcamak önemlidir ve gerekir. Bireyin öteki algısını oluşturan en güçlü etkenlerden biri olarak din anlayışının adı geçen problemlerin oluşmasındaki rolü de inkâr edilemez. Bu nedenle bireyde olumlu ve yapıcı bir öteki algısının oluşmasında ister yaygın isterse örgün olsun din eğitiminden gelecek katkı görmezlikten gelinemez. Bugün din eğitimi, inanılan dinin mensuplarına karşı nasıl davranılacağını kazandırdığı kadar, ötekine de nasıl bir tutum ve davranışta bulunulması gerektiğinin de üzerinde durmak zorundadır. Bu ise öğretim programlarında “nasıl bir din anlayışı” yanında “nasıl bir öteki anlayışı” sorusunun cevabının da yer almasıyla mümkündür.Bugün din eğitimi programları genelde tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkan din anlayışlarından birisi çerçevesinde oluşturulmaktadır. Genelde de benimsenen yorum, kendi tarihi şartları içerisinde oluşmuş kuralcı, dışlayıcı, siyasileşmiş yaklaşımdır. Halbuki tarihteki din anlayışları içerisinde bireyi merkeze alan, ahlak eksenli din yorumları daha baskındır. Din anlayışının oluşmasında tarihi köklerimizden ayrılamayacağımıza göre, acaba tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkan din anlayışlarının analiziyle, dinin, günümüz problemlerinin aşılmasında hem kendi alt yorumlarını hem de ötekini kucaklayıcı olanlarından yararlanarak bir yorumunu ortaya koymak mümkün olabilir mi? Bu makalede, içerik analizi yöntemiyle din eğitim ve öğretimi programlarının oluşturulmasında gelenekten nasıl yararlanabileceğimizin bir cevabı olarak Osmanlı örneğinde medrese ve tekke İslam’ı değerlendirilmiştir. Bu iki kurumun seçilmesinin sebebi, birincisi halka inmekle beraber, genelde devletin hemen her kademesine eleman yetiştiren ve resmi din anlayışını temsil eden, ikincisi ise halka yönelik din eğitimini sürdüren kurumlar olmasıdır. Medresenin oluşturduğu İslam anlayışı daha kuralcı ve fıkıh temelli iken, 11-17. asır tekkelerinin oluşturduğu İslam anlayışı insan merkezli, bireyi ve evrensel değerleri önceleyen, bir arada yaşama kültürü oluşturma amacında olan ve ahlaki değerler üretmeye yöneliktir. Bu sebeple, diğer dinleri algılama konusunda da önemli bir farklılık gösterirler. Din eğitimi, Gelenek, İslam, Osmanlı Örneği, Diğer topluluklarMakale, günümüzde İslam din eğitim ve öğretiminin, diğer dinleri öğretime konu ederken nasıl bir bakış açısı kazandırması gerektiği konusunda olumlu anlamda değerlendirmeler yapmamıza katkı sağlayacak tarihi malzemeler sunacak niteliğe sahiptir.

Keywords