Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Jun 2017)

Rize Güneyce Osmân Niyâzî Efendi Tekke Kütüphanesi El Yazması ve Matbu Eserlerin Tespiti ve Değerlendirilmesi

  • Emrah İstek,
  • M.Emin Türklü,
  • Alper Ay

DOI
https://doi.org/10.18505/cuid.309511
Journal volume & issue
Vol. 21, no. 1
pp. 513 – 538

Abstract

Read online

Bu çalışma Rize’nin İkizdere İlçesine bağlı Güneyce Köyünde bulunan ve hâlihazırda tarihi bir tekke camii olan Şeyh Camiinde muhafaza edilen eserlerin tespiti ve değerlendirilmesi üzerinedir. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhânevî’nin (ö.1311/1893) halifelerinden olan Şeyh Osmân Niyâzî Efendi (1828-1909) kurduğu mezkûr tekkesinde el yazması ve matbu eserlerden müteşekkil bir kütüphane oluşturmuştur. Zaman içerisinde bu kütüphane işlevini kaybedince elde kalan eserler tekke camiinin altındaki bir odada muhafaza edilmiştir. Şeyh Osmân Niyâzî Efendi’nin bizzat vakfederek kurduğu kütüphanedeki bu eserler, ağırlıklı olarak dinî ilimlerle alakalıdır. Kitapların çoğunluğunu matbu eserler oluşturmakla birlikte belli sayıda el yazması da mevcuttur. Caminin bulunduğu konum itibariyle araştırmacıların doğrudan ulaşabilmelerinin kolay olmadığı bu eserler, bölgenin nemli iklimi ve haşereler yüzünden hızla yok olmaktadır. Kütüphanede halen mevcut eserlerin sayısının ve listesinin bugüne kadar yayınlanmamış olması böyle bir çalışmayı gerekli kılmıştır. Bu sebeple camide bulunan elyazması ve matbu eserlerin tamamı gözden geçirilmek suretiyle bir tespit ve değerlendirme çalışması yapılmıştır.Osmanlı’da kurulan vakıfların yöneldiği alanların önemli bir kısmı eğitim faaliyetleridir. Kütüphaneler de ilmi çalışmaların vazgeçilmezleri olduğundan vakıflar bu alana da el atmışlardır. Osmanlı coğrafyası için medreselerin yanlarında veya tekkelerde imkânlar oranında bir de kütüphane kurulmaya çalışılmıştır. Özellikle on dokuzuncu yüzyılda kırsal kesimde sayıları artan kütüphanelerin eser açısından zenginliği bölgenin ilmi çalışmalarda tanınması ve talebe çekmesi bakımından da önem arz etmektedir. On dokuzuncu yüzyılda yaşamış Nakşibendi Şeyhi Ahmed Ziyaüddin Gümüşhânevî Hazretleri, ilmî çalışmalara önem veren bir tarikat ehli olarak kendi imkânları ile İstanbul’da bir matbaa kurdurmuş, 500 altın hibe ederek İstanbul’da kurdurduğu vakıf kütüphanesinin dışında, Karadeniz bölgesinde (Rize, Bayburt ve Of) üç tane daha kütüphane tesis ettirmiştir. Gümüşhânevî’nin bu kütüphanelere toplamda 18.000 kitap vakfettiği bilinmektedir. Karadeniz’deki bu kütüphanelere mütevelli olarak atanan Şeyh Efendinin halifelerinden olan Şeyh Osmân Niyâzî Efendi (1828-1909) de kendi imkânlarıyla Rize’nin İkizdere İlçesine bağlı Güneyce Köyünde bir kütüphane oluşturmuştur. Binaenaleyh bu çalışma Güneyce’deki mezkûr kütüphanede bulunan eserlerin tespiti üzerinedir. Şeyh Osmân Niyâzî Efendi’nin kurduğu bu kütüphane bugün Şeyh Camii olarak bilinen caminin üst katında bulunmaktaydı; ancak cami görevlilerinden edinilen bilgilere göre zaman içinde işlevini kaybedince elde kalan eserler tekke camisinin altındaki bir odada muhafaza edilmiştir. Bu bilgilerden hareketle Osmân Niyâzî Efendi’nin eserler için müstakil bir kütüphane binası yaptırmadığı caminin içindeki bölmelerde bu eserleri muhafaza ettiği anlaşılmaktadır. Osmân Efendi’nin bizzat vakfettiği bu eserler, ağırlıklı olarak dini ilimlerle alakalıdır. Kitapların çoğunluğunu matbu eserler oluşturmakla birlikte belli sayıda elyazması da mevcuttur. Bu eserlerin birçoğunun üzerinde Osmân Niyâzî Efendinin kütüphane vakfı mührü bulunmaktadır. Kütüphanede bulunan eserler Osmân Niyâzî Efendi’nin halifelerinden Ferşad Efendi tarafından hazırlanan ve hala mevcut olan kütüphane defterine kaydedilmiştir. Yakın bir zamanda ise İsmail Kara, kütüphanede bulunan eserlerin yeni bir listesini çıkartmış ve bu defterle mukayesesini yapmıştır. Hem kütüphane defteri hem de Kara’nın oluşturduğu listeler diğer eserler gibi kütüphane içinde kalmıştır. Bu da kitapların mahiyeti ve muhtevasına erişmeyi zorlaştırmaktadır. Ayrıca kütüphanenin yerinin sapa ve ulaşımının da zor olmasından dolayı yeterince ilgi görmediği anlaşılmaktadır. Caminin bulunduğu konum itibariyle araştırmacıların doğrudan ulaşabilmelerinin kolay olmadığı bu eserler, cami imamları tarafından muhafaza edilmeye çalışılsa da bölgenin nemli iklimi ve haşereler yüzünden çok büyük zarar görmesinin yanında kitapların kullanılmamasından doğan büyük tahribatların olduğu ilk bakışta göze çarpmaktadır. Bunların dışında tahrifatı önlemek için kitapların birçoğunun yeniden ciltlenme çabası da eserlerin daha fazla bozulmasını önlemesine rağmen amatörce yapıldığından –orijinalliğinin bozulması, yanlış isim verilmesi gibi- başka bir takım tahribatlara sebebiyet vermiştir. Yeninden ciltlenmiş bazı eserlerin sayfalarındaki varak numaraları ve derkenarların dahi kesildiği tespit edilmiştir.Ferşad Efendi tarafından hazırlanan kütüphane defterinde 155 eser ismi kaydedilmiştir. Söz konusu eserler Tefsir, Akaid, Fıkıh, Tasavvuf, Hadis, Usûl ü Fıkıh, Nahiv, Maânî, Sarf, Mantık ve Lügat alanlarındaki kitaplardan müteşekkildir. Görüldüğü üzere bu kitaplar tekke ve medreselerde okutulan derslere yönelik kaynaklardır. İsmail Kara’nın listesinde 183 cilt halinde 142 eser mevcuttur. Tespit ettiğimiz kadarıyla kütüphanede bugün 251 cilt halinde 147 eser bulunmaktadır. Bu eserlerin içinde el yazması kütüphane kayıt defteri ile beraber toplam 32 cilt yazma eser mevcuttur. Özel ahşap sandık içerisinde de cüzler halinde (otuz tam cüz) Kuran-ı Kerim vardır. Kalan 219 tanesi ise taş baskı ve matbu eserlerden oluşmaktadır. Toplam 251 cildin 171 tanesi sonradan yapılmış yeni ciltli, diğer eserler (bunlardan birisi otuz cüzlük sandık içindeki Kuran- Kerim’dir) ise dönemin cildindedir. Kütüphanede mevcut olan 31 adet elyazması eser künyelerine göre sıralanmış ve fiziki durumları detaylı şekilde açıklanmıştır. Eserin künyesi yazılırken müellifi, eserin adı, dili, telif tarihi, varsa istinsah tarihi, varak sayısı, satır sayısı ve ebatı şeklinde bir sıra takip edilmiştir. Bu eserlerin bazılarında eserin müellifi, telif tarihi, istinsah tarihi ve varak sayısı tespit edilememiştir. Bunlar soru işareti (?) koyulmak suretiyle belirtilmiştir. Çalışmamızda tespit edilmiş ve karşılaştırılmış matbu ve elyazması eserlerin haricinde kütüphanede mevcut olup kütüphane defterinde kaydına rastlanmayan eserler bir tablo halinde listelenmiştir. Bu tabloya göre 64 cilt halinde 56 eser tespit edilmiştir. Tablodaki eserlerin çoğunun Ferşad Efendinin kitap tasnifinden sonraki dönemlerde kütüphaneye eklendiği anlaşılmaktadır. Bunun dışında eserlerin bir kısmı, yeni ciltlemeden kaynaklı farklı şekillerde isimlendirilmiştir.Bu çalışmada ücra bir Karadeniz köyünde bulunan ve sınırlı sayıda insan haricinde varlığından haberdar olunmayan medrese eğitimi ve tekke kültürü için de kıymeti tartışılmaz eserlerin gün yüzüne çıkartılarak araştırmacıların hizmetine sunulması amaçlanmıştır. Ancak bu kütüphane haricindeki Gümüşhânevî hazretlerinin çabalarıyla kurulan diğer üç kütüphane için de etraflı bir çalışma yapılması zarureti vardır. Zira diğer kütüphanelere vakfedilen eserlerin çoğunun akıbeti meçhuldür. Bu kıymetli eserlerin tanıtımı hakkında yaptığımız çalışmamızın yeterli olmayacağından, eserlerin vakıf şartlarına riayet edilmek suretiyle güvenli ve ulaşılabilir bir ortama taşınması ve mikrofilme aktarım işleminin ivedilikle yerine getirilmesi gerekmektedir. Anadolu’nun muhtelif köy, kasaba ve şehirlerinde kayıt dışı kalmış, tanıtılmamış ve ilim alemi tarafından bilinmeyen irili ufaklı çok sayıda el yazması ve matbu eserin varlığı söz konusudur. Bu eserlerin de bulundukları yerlerde kayıt altına alınıp ulusal anlamda bilinirlik kazanmaları da elzemdir.

Keywords