Umde Dini Tetkikler Dergisi (Jul 2021)
İnsanın Ceza ve Mükâfatı Hak Ettiği Kuramının Teolojik Analizi: Mu‘tezile’nin “İstihkak” Teorisi
Abstract
İnsan sorumluluğu, “istihkâk” teorisinin en temel bileşenidir. Zira insan sorumlu değilse bir tekliften söz etmeye imkân yoktur. Bu sorum- luluğun bilişsel kaynağı akıl ve iradedir. Din ise söz konusu bu sorumlulu- ğun epistemolojik kaynağını oluşturur. Diğer tüm bedensel özellikler ve bütün fiziksel olanaklar ise bir bütün olarak bu sorumluluğun ontolojik kaynağını oluşturur.İslam kültür geleneğinde insanın sorumluluğu bir olgu olarak kabul edil- miş olmasına karşın, cennet ve cehenneme insanın kendi eylemlerinin bir sonucu olarak bir hak edişle mi gittiği konusunda ortak bir karara varılamamıştır. Farklı ekol ve mezheplerin konuya ilişkin söylemleri konuya ilişkin literatüre yansımıştır. Mu’tezile ekolü İslam fırka gelene- ğinde insanın kendi edim ve davranışları ile hak ettiği görüşünü net bir biçimde dile getirilmiştir. Bu yönüyle İslam kelam geleneğinde insanın eylemleri ile ahiretteki durumunu belirlediğini söyleyebilmemize imkân veren yegâne ekol Mu‘tezile’dir. Bu teolojik gelenek, insana Allah’ın bir potansiyel verdiği ve eylemlerinden sorumlu tuttuğunu varsayar. Buna göre insan dünyadaki yaşamında kendisine verilen potansiyel çerçeve- sinde, eylemlerde bulunarak ahirete hazırlanır. Allah’ın insana bu yolcu- luğunda dini olarak rehberlik edecek her türlü donanımı yarattığı, böy- lece insana haksızlık edilmediğini teolojik olarak öngörür. İslam kelam geleneğindeki diğer ekollerin ise Mu‘tezile dizeyinde bir hak edişten söz ettikleri söylenemez. Bu ekollerden Eş‘arî ve Mâturîdî mezheplerinin ko- nuya ilişkin teolojik yorumları kesb kavramı çerçevesinde olmuş, fakat asla Mu‘tezile’nin istihkak söylemi düzeyine ulaşamamıştır. Çalışmamız, Mu‘tezile’nin konuya ilişkin teolojik düşüncesinin bir sonuç cümlesi olan “hak etme” teorisinin zihinsel kaynağı ve kökenini irdelemeye ilişkindir.
Keywords