Hitit Medical Journal (Jun 2020)

KABG Sonrası Safen İnsizyon Yaralarının Primer ve Vakum Yardımlı Kapama Sonuçları

  • Utku Alemdaroğlu,
  • Sertan Özyalçın,
  • İzzet Hafez,
  • Emin Erol,
  • Adnan Yalçınkaya,
  • Hüseyin Tünel,
  • Adem İlkay Diken

Journal volume & issue
Vol. 2, no. 2
pp. 31 – 35

Abstract

Read online

Amaç: Endoskopik minimal invaziv yöntemle ven çıkarılması kullanılmasına rağmen kalp merkezlerinin çoğunda halen konvansiyonel açık yöntemle ven çıkarılması standart bir uygulamadır. Yara yeri enfeksiyonları nadir olmakla birlikte sıklıkla sistemik hastalığa sahip obez ve yaşlı kadınlarda görülmektedir. Enfekte ve nekrotik dokuların debridmanı gerekli olmasına rağmen yaranın primer mi yoksa Vakum Yardımlı Kapama (VYK) tekniğiyle mi kapatılması tartışma konusudur. Gereç ve yöntem: Retrospektif olarak iki farklı merkezden 43 hastada toplam 54 bacak insizyon yarasını değerlendirdik. Dizüstü, diz ve dizin altında olmak üzere sırasıyla 20, 29 ve 5 bacak yarası incelenmiştir. 20 yaranın 12 si (dizüstündeki), 29 yaranın 18’i (dizaltındaki) ve diz bölgesi üzerindeki bütün yaralar 7,2±0,8 günlük vakum yardımlı kapama tedavisi kullanıldıktan sonra dikiş atılarak kapatılmıştır. Diğer yaralar ise debridman sonrasında primer olarak kapatılmıştır. Bütün hastalara yara yerinden alınan kültür sonucuna göre duyarlı antibiyotik tedavisi başlanmıştır. Bulgular: Bütün hastalar kullanılan tekniklerle tamamen iyileşmiştir. Primer yara kapama yapılan 2 hastada tekrar debridman ve sonrasında vakum yardımlı kapama cihazı kullanma gereksinimi olmuştur. Pürülan akıntı sadece dizaltı yarası olan 3 hastada görülmüştür. Sonuç: Safen ven koroner arter bypass cerrahisinde en sık kullanılan otolog greft olmakla beraber bacak yaraları cerrahi sonrasında görülen can sıkıcı komplikasyonlardır. Bu yaraların tedavisinde her iki metot da etkili olmalarına rağmen vakum yardımlı kapama cihazı tekniğinin diz altındaki yaralar için daha başarılı olduğu görülmektedir. Bu bulgular diz altında daha az cilt altı doku olmasına veya eşlik eden mikroanjiopatilere bağlı olabilmekle birlikte daha ileri çalışmalar için adres teşkil etmektedir.

Keywords