Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Dec 2019)

Fıkıh Usulünde Te'vilin Mahiyeti

  • Abdulbaki Deniz

DOI
https://doi.org/10.35415/sirnakifd.595414
Journal volume & issue
Vol. 10, no. 23
pp. 422 – 450

Abstract

Read online

Te’vil, genel olarak İslâm düşüncesinin oluşum süreçlerinde en etkili olan kavramlardan biridir. Dillerde yaşanan semantik değişim ve kaymalar kapsamında terim anlam kazanan ve fıkıh usulü içerisinde ictihâdın aklî bir yöntemi olarak değerlendirilen te’vilin fürû-i fıkhın şekillenmesinde önemli bir rol oynadığı hususunda şüphe yoktur. Sözlük anlam itibariyle “dönmek, döndürmek, akıbet ve mahiyet” gibi anlamlar içeren te’vilden terimsel olarak “bir delilden dolayı lafzın zâhir anlamının terkedilerek muhtemel olduğu başka bir anlamda anlaşılması ve yeni anlama göre fıkhî neticelere varılması” kastedilmektedir. Bu anlamda ilke ve prensipleri usulcüler tarafından konan sahih te’vilin mâhiyeti, gerektirici unsurları, şartları ve çeşitlerinin bilinmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada te’vil bir fıkıh usulü kavramı olarak ele alınmış, te’vilin mâhiyeti ile sıhhat ve butlan açısından çeşitleri ve müctehidlerin te’vil vasıtasıyla füru-i fıkha dâir ortaya koydukları örnekler üzerinde durulmuştur. Ancak yapılan te’villerin tamamının sahih kabul edilmemesi sebebiyle süreç içerisinde usul eserlerinde “doğru, yanlış ve orta düzey” anlamında “yakın, uzak ve mutavassıt” nitelikleriyle anılan te’vil çeşitleri ortaya çıkmıştır. Bu durumda yapılacak olan te’vilde, Arap dilinin manâya delâlet özelliklerinin ihlâl edilmemesi, varılan neticenin zaruriyât-ı diniyyeye muhâlif olmaması ve ümmetin maslahatı çerçevesinde gerçekleşmesine dikkat edilmesi gerekmektedir. Neticede te’vilin günümüzde de fıkhî bir istinbât aracı olarak istifade edilebilecek bir kavram olduğu hususuna vurgu yapılmıştır.

Keywords