Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Jun 2020)
Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm’de İbn Kesîr’in Hadis Şerh Metodu ve Metin Tenkidi
Abstract
Ebü’l-Fidâ’ İmâdüddîn İbn Kesîr, (öl. 774/1373), hicrî 8. asırda yaşamış büyük bir tarihçi, müfessir, muhaddis ve Şâfiî fakihidir. İbn Kesîr’in, Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm isimli eseri bir tefsir olmasının yanı sıra, içerdiği zengin hadis muhtevası ve hadislerin isnad ve metin yönünden değerlendirilmesi sebebiyle de istifadeye açıktır. İbn Kesîr hadis ve tarih sahalarındaki yetkinliği sayesinde tefsirinde hadisleri dikkatli bir tahlilden geçirmiştir ve isnad veya metin açısından belirtilmesi gerekli hususları zikretmiştir. Bu makalede, İbn Kesîr’in tefsirinde hadis metinlerinin tahlilleri ve tenkitleri incelenmiştir. Hadis metninin manasını tespite yönelik tahliller kapsamında, bilinmeyen kelimelerin izahı, bâb başlıklarından istifade, ilgili hadislerin bir bütün olarak değerlendirilmesi, geçmiş âlimlerin izahları ve İbn Kesîr’in orijinal yorum ve tespitleri gibi konular yer almaktadır. Metin tenkitleri kapsamında ise, nekâret kavramıyla yapılan genel tenkitler, Kur’ân-ı Kerîm’e, sahîh sünnete, akla, tarihî verilere aykırılık gibi daha özel tenkitler, teâruz halindeki hadislere getirilen çözümler gibi konular yer almaktadır. Çalışmada bir yandan Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm’in bir hadis şerhi olarak değerini ve özgünlüğünü ortaya koymak, diğer yandan hadisçilerin gerek belli kriterleri, gerekse nekâret kavramını kullanarak yaptıkları metin tenkidi faaliyetlerine dikkat çekmek amaçlanmıştır. Özet: Hicrî 8. asırda yaşamış olan İbn Kesîr (öl. 774/1373) hadis, tarih, tefsir ve fıkıh sahalarında yetkin bir âlimdir. Bu makalede İbn Kesîr gibi hadis ve tarih sahalarında otorite bir şahsiyetin, Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm isimli eserinde hadislere uyguladığı metin tenkit ve tahlilleri araştırma konusu edilmiştir. Bu eserin yapısı ve sistematiği, bu esere klasik bir hadis şerhi görünümü vermese de içerdiği zengin hadis muhtevası ve bu muhtevanın bir hadis şerhinde olduğu gibi isnad ve metin açılarından ustaca tahlil edilmesi, bu esere tefsir kimliğinin yanında, bir hadis şerhi kimliği de kazandırmaktadır. İbn Kesîr’in tefsiri, içerdiği bu hadis şerh metodu ve tenkidi yönleriyle diğer tefsirler arasında da temayüz etmektedir. Zira diğer pek çok tefsirlerinde görüldüğü gibi hadisleri olduğu gibi vermekle yetinmemiş, bu hadislerle alakalı bilinmesi gerekli önemli hususları bildirmiş, hatta çoğu zaman orijinal tespitlerde de bulunmuştur. Nitekim bir hadisle alakalı diğer meşhur hadis şerhlerinde bulunmayan önemli bazı tespitleri İbn Kesîr verebilmektedir. Bazı büyük hadis âlimlerinin başka tarikleri olmadığını zannettikleri hadislerin başka tarikleri olduğunu göstererek bu hafızları tashih etmiştir. Bütün bu yönleriyle Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm, tefsir okuyucuları için olduğu kadar, hadisçiler için de, gerek zengin hadis muhtevası, gerek hadis usulünün maharetle tatbiki, gerekse hadis şerhçiliği açısından müstağni kalınamayacak bir kıymeti hâizdir. İbn Kesîr’in tefsiri içerdiği çok zengin hadis muhtevasıyla aynı zamanda önemli bir hadis kaynağıdır. Kitabın sonunda yer alan hadis fihristine göre kitapta sekiz binin üzerinde hadis bulunmaktadır ki bu da Sahîh-i Buhârî’ye yakın bir muhteva anlamına gelmektedir. Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm üzerine yapılan çalışmalara bakılarak, tefsir açısından pek çok çalışmaya konu olduğu, ancak aynı ilgiyi hadis açısından yeterli seviyede görmediği söylenebilir. Çalışmada bir yandan Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm’in bir hadis şerhi olarak değerini ve özgünlüğünü ortaya koymak, diğer yandan hadisçilerin gerek belli kriterleri, gerekse münker kavramını kullanarak yaptıkları metin tenkidi faaliyetlerine dikkat çekmek amaçlanmıştır.Çalışmamızda İbn Kesîr’in tefsirinde hadis metinlerini tenkit ve tahlilleri çeşitli başlıklar altında incelenmiştir. Hadis metinlerinin doğru anlaşılması kadar hadis metinlerinde yer alabilen muhtemel hataların tespiti de büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla Kur’ân-ı Kerîm’e, sahih sünnete, akla, tarihî bilgilere aykırılık gibi metin tenkidi esasları ve prensipleri sahâbe döneminden itibaren kullanılagelmiştir. İbn Kesîr, tefsirinde hadislere bu metin tenkidi esasları çerçevesinde yaklaşmış, mezkûr hususlara aykırı olan hadislerin metinlerindeki hatalara işaret etmiştir. İbn Kesîr, çoğu kez de, hadis metinlerinde yer alan ve İslam’ın asıllarına uygun düşmeyen, yadırgadığı, uygun görmediği hususları ve noktaları, münker olarak niteleyerek daha genel bir şekilde tenkit etmiştir. Bu kavramları isnad ve metin için ayrı ayrı ve açıkça kullanmıştır. Asılsız bilgilere karşı her zaman okuyucuyu uyarmıştır. Son olarak, hadis tariklerinin mukayesesi sonucu belirlenebilen durumlara da mutlaka işaret etmiştir. Metin tahlilleri, hadis metninin doğru anlaşılmasına yönelik gayretler olup hadisin delâleti bu şekilde daha net ortaya çıkmaktadır. Hadisteki garip kelimelerin izahı, bir konu ile ilgili tüm hadislerin bir bütün olarak sunulması ve değerlendirilmesi, bir hadisin anlaşılmasında diğer bir hadisten istifade edilmesi, geçmiş muhaddislerin görüşlerinin nakli, bunun yanında hadisle ilgili orijinal yorumların yapılması, metindeki müphem şahısların tespiti, hadisin manasını doğru tespit için bâb başlığıyla ilgisinin kurulması, farklı hadislerden doğan fıkhî ihtilafların izahı, özellikle tarihî rivayetlerde rivayetlerin birleştirilerek ortak bir siyakta toplanmaları gibi çabalar hadislerin manasının daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunurlar. İbn Kesîr’in bu tarz metin tahlillerini nasıl başarıyla uyguladığı tefsirinden seçilen örnek hadis metinleri üzerinden net bir şekilde görülebilmektedir.Çalışmamız sonucunda önemli olduğunu düşündüğümüz iki noktaya dikkat çekilmiştir. İlki, Kur’ân-ı Kerîm tefsirleri arasında hadis muhteva ve tahlilleri açısından Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm’in müstesna konumudur. Tefsir tarihinde öne çıkan meşhur tefsirlerle mukayese edildiğinde, bahsi geçen açıdan İbn Kesîr’in tefsiri rahatlıkla temâyüz etmektedir. Hadisin Kur’ân-ı Kerîm tefsirinde önemi ve vazgeçilmezliği düşünüldüğünde hadis malzemesinin okuyucuya sunulmasında sübut açısından belli bir filtreden geçirilmesi, delâlet açısından da belli seviyede vuzuha kavuşturulması önem arz etmektedir. Sık kullanılan meşhur tefsirlerde âyetlerin izahında başvurulan hadislerin nispeten sınırlı sayıda olması, bazen bu hadislerin gerekli tahriç ve sıhhat bilgilerinin bile verilmemesinin yanında, Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm’de, gerek isnad gerekse metin yönlerinden, okuyucuya sunulan malumatın zenginliği öncelikle âyet-i kerîmelerin anlaşılmasında önemli katkı sağlamakta, ayrıca okuyucuya ciddi bir hadis kültürü ve nosyonu da kazandırmaktadır. Önemli olduğunu düşündüğümüz ikinci nokta ise Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîm’de görülen metin tenkidi çabalarının hadisçilerin isnad tenkidi yanında, metin tenkidini ihmal ettikleri yönündeki kanaati tashih açısından önemli bir veri sağlamasıdır. Zira çalışmada Sahîhayn’da yer alan bazı hadislerin dahi metin tenkidine konu olduğu ve bazı kısımlarının hatalı olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Bu açıdan, çalışmamızın hadisçilerin metin tenkidi gayretlerine ışık tutan, son dönemde yazılmış çalışmalara da bir katkı niteliği taşıdığı değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, metin tenkidi kriterleri arasında “hadisin iç tutarlılığına aykırılık” gibi pek dile getirilmeyen bir kriteri kullanması da önemli görülmektedir. Ayrıca, Münker kavramı ve bu kavramın muhaddislerce metin tenkidinde kullanıldığı tezinin, araştırmacıların dikkatini çeken bir konu olduğu ve İbn Kesîr’in tefsirindeki kullanımın da bu teze katkıda bulunan veriler içerdiğine, makalede işaret edilmiştir.
Keywords