Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Dec 2021)

Ya‘kûb el-Hadramî Kıraatini Diğer Kıraatlerden Ayıran Özellikler

  • Mustafa Hamurlı

DOI
https://doi.org/10.18505/cuid.987244
Journal volume & issue
Vol. 25, no. 3
pp. 1163 – 1180

Abstract

Read online

Kıraat ilminin konusu itibariyle önemli ilim dallarından birisi olduğu bilinmektedir. Zira Kıraat ilminin Kur’an’la iç içe olduğu tefsir, hadis ve fıkıh ilimleri açısından da önemli bir yere sahip olduğu bir gerçektir. Kıraat ilmiyle iştigal eden âlimlerinden bazılarının eda ve tecvid konusuna ağırlık verip usûl kurallarına ve ferşî farklılıklara değinmediği, diğer bazı âlimlerin de anlam bakımından problemli görünen kıraatleri netliğe kavuşturmaya çalıştığı görülmektedir. Bu bakımdan Ya‘kûb el-Hadramî kıraatinin, sahih ve mütevâtir olarak kabul edilen on sahih kıraatten biri olduğu anlaşılmaktadır. Ya‘kûb el-Hadramî kıraatinin diğer kıraatlerle birlikte zikredildiği karşılaştırmalı eserler mevcut olmakla birlikte Ya‘kûb kıraatinin müstakil olarak ele alındığı iki tez çalışmasının var olduğu göze çarpmaktadır. Yapılan bu çalışmalarda kıraatin özellikleri ve delillerinin yanısıra usûl ve ferş hususlarına da yer verilmiştir. Bu çalışmada ise, diğer çalışmalarda ele alınmayan ve başka kıraatlerde olmadığı halde sadece Ya‘kûb kıraatinde yer alan konuların açığa kavuşturulması hedeflenmektedir. Aynı şekilde bu çalışmada Ya‘kûb kıraatiyle alakalı usûl ve ferş kaidelerinin birlikte zikredilmesi amaçlanmaktadır. Ya‘kûb kıraati diğer kıraatlera nazaran bazı farklılıklar içermekte ve kendine özgü bir takım özellikler barındırmaktadır. Bu bakımdan Ya‘kûb kıraatine özgü bu hususlara sözlüklerde ve tefsir kaynaklarında çokça rastlanmaktadır. Yapılan çalışma sayesinde sadece Ya‘kûb kıraatinde yer alan usûl ve ferşî farklılıklar netliğe kavuşturulacaktır. Bu makalede Ya‘kûb el-Hadramî kıraatinin iki bölüm halinde değerlendirilmesi planlanmaktadır. Birinci bölümde kıraatin hangi rivayetlerle nakledildiğine işaret edilmektedir. Alanda yapılan tarama neticesinde Ya‘kûb’un bu rivayetleri dört senetle aktardığı anlaşılmaktadır. Makalede kıraatin usûl kaidelerine yer verilmekte ve konular örnekleme yöntemiyle açıklanmaktadır. İkinci bölümde de sûrelerde yer alan ferşî farklılıklara değinilmekte ve ilgili kıraatin diğer kıraatlerden ayrıştığı noktalara dikkat çekilmektedir. Kıraat ilmi içerisinde yer alan usûl kaideleriyle kastedilen husus, med, kasr, izhâr, idğâm ve iklâb gibi şartları oluştuğunda gerçekleşen genel kurallar bütünüdür. Ferş ise, bu kaidelerden bağımsız belirli bazı kelimelerin farklı şekilde okunmasıdır. Usûl kuralları çerçevesinde değerlendirilen hâ zamirinin okunuşu konusunda farklı görüşler benimsenmektedir. Kıraat imamları, sâkin yâ harfinden sonra gelen tesniye ve Cem‘ zamirlerindeki hâ zamirinin damme veya kesra ile okunabileceği konusunun ihtilaflı olduğunu belirtmektedirler. Ya‘kûb kıraati incelendiğinde bu türdeki bütün zamirlerin damme harekesiyle okunmakta olduğu ve bu görüşün tercih edildiği anlaşılmaktadır. Cem‘ alameti olan mîm harfinin kesre veya damme ile okunması konusunda ise görüş birliğinin olmadığını ifade edilmektedir. Bu hususta Ya‘kûb mîm harfinin harekesini hâ harfinin harekesine tabi kılmakta, hâ harfinin dammeli okunduğu yerlerde mîm harfini de dammeli okumakta, kesre’li okunduğu yerde de mîm harfini kesreli okumakta ve bu ölçünün dışına çıkmamaktadır. Kıraat ilminde bir kavram olarak kullanılan idğâm, mütemâsil, mütekârib veya mütecânis olan iki harfin birleştirip tek harf haline dönüştürülmesi ve şeddelenmesidir. Kıraat ve tecvid ilminin önemli konularından birisi olan İdğâm-ı kebîr’i en çok uygulayan kıraat imamının Ebû ‘Amr olduğu, daha sonra da Ya‘kûb’un geldiği belirtilmektedir. Vakf mevzusunda bazı kıraat imamlarının mushafta yazıldığı şekle riayet ederek, üzerinde vakfedilen kelimelerle ilgili herhangi bir değişiklik yapmadıkları görülmektedir. Ancak Ya‘kûb kıraatinde bir takım değişikliklerin var olduğu göze çarpmaktadır. Aslî olmayan ve mütekellim’e delalet eden izafet yâ’sı üzerinde nasıl vakfedileceği konusu önem arz etmektedir. Kıraat âlimlerinin konuyla ilgili farklı görüşler benimsedikleri bilinmektedir. Ya‘kûb kıraatinde kabul edilen görüşün, Kur’an’da yer alan bütün izafet yâ’larının, sonrasında hemze-i katı‘ bulunan yerlerde sakin okunması gerektiği şeklinde ifade edilebilir. Vakf konusuyla ilgili bir diğer mevzu da, Mushaf’ta yazılı bulunmayan fakat tilavet esnasında zikredilen zâide yâ harfi üzerinde vakf edilmesidir. Ya‘kûb kıraatinde ister vasl halinde isterse de vakf halinde olsun bu zâide yâ’ların zikredildiği ve hazfedilmediği görülmektedir. Kıraat ilminde kullanılan bir kavram olarak ferş, Kur’an’daki kelimelerin Kıraat imamları tarafından farklı şekillerde okunması ve her okuyuşun sahibine nispet edilmesidir. Dolayısıyla bu farklılıklar bütün kıraatlerde yer almakta ve bu konu Ferşu’l-Hurûf yada el-Furû‘ adıyla da anılmaktadır. Kıraat ilmindeki ferş ve usûl arasındaki farka bakıldığı zaman usûl’ün belli kurallar çerçevesinde gerçekleştiği, ferş’in ise bu kurallardan bağımsız olarak meydana geldiği görülmektedir.

Keywords