Diyanet İlmi Dergi (Mar 2020)

FIKIH USÛLÜNDE NÂSİH VE MENSUH OLMA YÖNÜNDEN İCMÂ

  • Recep Çetintaş

DOI
https://doi.org/10.61304/did.620354
Journal volume & issue
Vol. 56, no. 1
pp. 39 – 66

Abstract

Read online

İcmâ, Hz. Peygamber’in vefatından sonraki herhangi bir devirde şer’î bir meselenin hükmü hakkında müctehid âlimlerin ittifakını ifade eden bir kavramdır. Fıkıh kitaplarında dinî ve hukukî hükümlerin meşruiyetini temellendirmek üzere başvurulan, fıkıh usulü eserlerinde deliller hiyerarşisinde Kur’ân ve Sünnet’ten sonra üçüncü sırada gösterilen icmâ İslâm hukukunun temel kaynaklarından biridir. Bununla birlikte icmâ kendi başına hüküm inşâ eden bir kaynak olmayıp kat’î naslara dayanan hükümleri koruyarak onların dinî yorumlarda esas alınmasını sağlayan, zannî naslara dayanan hükümlere kesinlik kazandıran ve müslümanları ortak dinî değerler etrafında toplayan bir hüccet olma özelliğine sahiptir.Fıkıh usulünün tedviniyle birlikte âlimler icmâın mahiyeti, dayanağı, hüccet değeri ve neshin konusu olup olmayacağı meseleleri üzerinde yoğunlaşarak bir icmâ teorisi meydana getirmişlerdir. Bu çerçevede icmâın başka delilleri ve başka delillerin icmâı neshedip neshedemeyeceği konularında usulcüler arasında görüş ayrılıkları meydana gelmiştir. Usulcülerin büyük çoğunluğu bu ihtimallerin hiçbirinin mümkün olmadığı görüşünü benimsemişlerdir. Farklı ekollere mensup bazı âlimler ise bu konuda cumhura muhalefet etmişlerdir.