Kader (Dec 2020)
Muslihuddin Kestelî’nin Ḥâşiyetü’s-suğrâ ʿale’l-muḳaddimâti’l-erbaʿa Adlı Eseri: Tahkik ve Tahlil
Abstract
Sadrüşerîa’nın (öl.747/1346) başlattığı dört önerme (Mukaddimât-ı Erbaa) metni kelam, felsefe ve fıkıh zemininde tartışması yürütülen hüsün-kubuh problemi ile bağlantılı bir biçimde insan eylemlerini konu edinir. Metin üzerine Teftâzânî (öl.791/1390) etkili ve eleştirel bir şerh yazmıştır. Mukaddimât-ı Erbaa haşiyesinde Kestelî (öl. 901/1496) iki temel sorunu tartışmaktadır. Bunlardan biri hüsün-kubuh, diğeri insan fiilleridir. Hüsün-kubuh aksiyolojik, fiiller ontolojik yapısıyla incelenmektedir. Ahlâkî değerlere köken arayışı hüsün-kubuh tartışmasıdır. Fiillerin ontolojideki hiyerarşisini tespit etmek ise bir diğer problemdir. Bu çalışmanın temel amacı Fatih Sultan Mehmet’in emriyle yazılmış Ḥâşiyetü’s-sugrâ ʿale’l-muḳaddimâti’l-erbaʿa’da yer alan kelâmî tartışmaları araştırmaktır. Haşiye temelde, ahlâkî yargıların kökenini, hüsün-kubuh problemiyle irtibatlandırılan insan eylemlerindeki özgürlük ve kader sorununu ele almaktadır. Hüsün-kubuh ve insan fiilleri sorununu tartışmaya açmak ise Tanrı, tabiat ve insan anlayışı çerçevesinde belki tüm düşünce sistemini ilgilendiren başka alt başlıkların etraflıca soruşturulmasını gerekli kılmıştır. Haşiyeye bakıldığında tartışılan meselelerin ana kaynaklarını daha çok Tavżîḥ-Telvîḥ isimli fıkıh usûlü kitapları oluşturmaktadır. Bu iki kaynaktan doğrudan alıntılar veya dolaylı aktarımların yapıldığı kolayca görülebilir. Yan kaynaklara müracaat nadiren yapılmıştır. Fakat birincil kaynaklardan yapılan iktibaslar müellif tarafından yorumlanarak ve açımlanarak yeniden güncellenmiştir. Bu makalede Kestelî’nin yorumları tahlil edilecektir. O’nun Ḥâşiyetü’s-sugrâ ʿale’l-muḳaddimâti’l-erbaʿa adlı eseri derinlikli analiz edilecek ve ilk kez tahkikli neşri sunulacaktır. Mukaddimât-ı Erbaa metni eleştiri kültürünün bir ürünüdür. Eleştirel düşüncenin iki temeli vardır: Çürütmek ve ispat etmek. Eleştirel düşünce çift yönlüdür. Eleştiri faaliyetini tek yönlü yürütmek yanlıştır. Karşıt fikri yalnızca çürütmek yetersizdir. Yanlışı göstermek yeterli değildir. Doğru fikrin de temellendirilmesi gerekir. Tavżîḥ’de Sadrüşşerîa hüsün-kubuh ve insan fiilleri özelinde Eş‘arî’yi eleştirmektedir. Bu eleştiriye göre iyilik-kötülük akılla temellendirilmelidir. Öte yandan insan eylemlerinde özgürdür. Bilindiği üzere Eş‘arî’ye göre dinle temellendirilir. İnsana verilen kesb ise belirsizdi. Tavżîḥ üzerine Telvîḥ adıyla şerh yazan ise Teftâzânî’dir. O’nun yorumları kelâmî açıdan başarılıdır. Ancak bu yorumlar, onun Mukaddimât-ı Erbaa kabul ettiği anlamına gelmez. Teftâzânî açısından Sadrüşşerîa’nın kanıtları zayıftır. Tavżîḥ ve Telvîḥ’deki teolojik çekişmeler gerilim düzeyine ulaşmıştır. Ayrışmanın kökleri, Mâtürîdî ve Eş‘arî farklılaşmasına dayanır. Aslında bu ekoller, kullandıkları yöntem bakımından birbirinden farklı değildir. Yürünen yollar aynı olmasına rağmen ulaşılan sonuçlar farklı olmuştur. Bunun temel nedeni, meselenin muğlak olmasıdır. Hüsün-kubuh sorunu çok boyutludur. Tanrı ve insanla doğrudan ilgilidir. Bilgi alanı kadar varlık alanıyla irtibatlıdır. Hüsün-kubuh meselesindeki pozisyon diğer teolojik sorunları belirleyicidir. Kötülük probleminin kökeni, bu soruna dayanır. Burada sorgulanan Tanrı ve insan eylemleridir. Eylemlerin alacağı değer yargıları irdelenmektedir. Hangi eylem ahlâkî ve iyidir? Bu makalede tartışılan diğer bir önemli sorun insanın eylemleridir. İnsan iradesinin özgürlüğü meselesidir. Mutlak Tanrı karşındaki insanın konumu bir sorundur. Çünkü Tanrı’nın mutlak kudreti, iradesi ve ilmi vardır. Öte yandan Tanrı insana sorumluluk yüklemiştir. Fakat bu sorumluluğun sınırları nedir? Kestelî tüm bu sorunları Sadrüşşerîa ve Teftâzânî bağlamında tartışmaktadır. Büyük resimde Mâtürîdî ve Eş‘arî ekolleri vardır. O yeni bir resim çizmemektedir. Fakat resimdeki çizgileri belirginleştirmektedir. Bu makalede metinlerin karşılıklı analizi yapılacaktır. Kavramların içeriklerine ve kullanımlarına önem verilecektir. Fikirler, ana kaynaklarından elde edilerek tartışılacaktır. Meselelerin köklerine ve değişik uzanımlarına temas edilecektir. Farklı düşünce ekollerinin etkileşimlerine yer verilecektir.
Keywords