Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2019)
Bir Siyasî İçecek Olarak Türk Kahvesi
Abstract
Son yıllarda, yiyecek ve içeceklerin siyasetle olan yakın ilişkisini ortaya koyan ilginç çalışmalar yürütülmektedir. Öncelikle, birçok yiyecek ve içecek kendi tarihlerine sahip olup, bunlardan bazıları farklı coğrafyalarda yayılırken oralarda kültür, ekonomi, dînî hayat ve siyaseti etkileyip kendileri de bunlardan etkilenmektedirler. Türk kahvesi, kıtanın güneydoğu ucundaki İstanbul’a ulaşmasından bu yana, Avrupa’da bir içecek ile siyaset ve dînî kültür arasındaki ilişkiye çok çarpıcı ve renkli bir örnek teşkil etmektedir. Kanaatimce, Türk kahvesi daha en başta (16. yüzyıl ortalarında) İstanbul’da “siyasî” bir içecekti veya bir başka deyişle siyasîleştirildi, çünkü bu içeceğe ve tüketildiği mekanlara çoğu zaman siyasî anlamlar yüklendi. Makalenin ilk kısmı kıtaya yeni gelen bir içeceğin (Türk kahvesinin) hem Osmanlı başkentinde hem de Hristiyan Avrupa’da nasıl devleti, siyaseti ve dini ilgilendirdiğini gösteriyor. Böylece bu kısım daha çok, bir içeceğin girdiği ülkelerde siyaset ve kültürü etkilemesi hakkındadır. Buna karşılık, makalenin ikinci kısmı ise tam tersini yansıtıyor: Yunanistan ve Bosna örneklerinde ise siyasetin kendi davası için gastronomi dahil, gündelik hayatı nasıl biçimlendirdiğine şahit oluyoruz. Bu kısım, 20. yüzyıl sonlarında siyaset ve milliyetçilik dolayısıyla, Türk kahvesinin isim olarak Yunan ve Boşnak kahvesine dönüştüğü iki örnek üzerinde durmaktadır. Burada basit bir içeceğin sadece millî bir ad alarak bir millî kimlik ve gurur nesnesi ve aracı olduğunu görüyoruz. Kısacası kahve, 20. yüzyılda bir defa daha, sıradan bir içecek olmaktan çıkarak siyasî bir içecek olmuş ve birçok insanın kimliğinin bir parçası haline gelmiştir. Kahve ve kahvehanenin toplum ve siyasetle ilişkisini de içeren tarihi son yıllarda önem kazanan maddî tarih alanına ilginç ve önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Keywords