Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Dec 2021)
İslam ve Transhümanizm Bağlamında Süper Müslüman Kavramının Analizi
Abstract
İnsanın geliştirilmesi merkezinde ilerleyen transhümanizm tartışmaları, bir yönüyle nanoteknoloji, protez teknolojileri, robotik gibi yeniliklerle heyecan uyandırırken bir yönüyle insan ötesinin mahiyetinin ne olacağı hususundaki belirsizlik ve insan otoritesinin sarsılacağı endişesinin doğurduğu anlam yitimi sebebiyle kaygı vericidir. En yumuşak ifadeyle, öjeni, çip yerleştirme, zihin aktarımı gibi ileri teknolojik müdahaleler ile insan ömrünü uzatma, refahı artırma, acıdan ve yoksulluktan uzaklaşmayı müjdeleyen transhümanizmin üzerinde uzlaşılmış ve sınırları çizilmiş bir yapıya sahip olduğunu söylemek güçtür. Bununla birlikte genel olarak, insanın fiziksel, bilişsel ve psikolojik yetilerini güçlendirecek teknolojik gelişmelerle insanlığı daha iyiye taşımayı hedefleyen ve aynı zamanda bu teknolojilerle ilgili etik meseleleri inceleyen entelektüel ve kültürel bir hareket olduğu söylenebilir. Transhümanizm insanın sonsuz öz aşkınlık kapasitesine ve tanrısal karakterine vurgu yapmaktadır. Buna göre insan biyolojik yapısından kaynaklanan sınırlarını bilimsel yöntemlerden destek alarak aşabilir ve aşmalıdır. Transhümanistler bilgisayardan insana ve insandan bilgisayara bilgi aktarımı üzerinde çalışmalar yürütmektedir. Özellikle insandan bilgisayara bilgi aktarımının, teknik ifadesiyle zihin aktarımının, insanlığa ölümsüzlüğün kapılarını aralayacak kilit bir teknolojik hamle olması beklenmektedir. Böylelikle insan bedeni öldüğünde makine olarak bir bilgisayar çipinde yaşamına devam edebilecektir. Burada insan-hayvan-makine türleri arasında bir fark kalmayacağı düşüncesi göze çarpmaktadır. Eşyanın sınırlarının ve evrenin işleyiş kanunlarının bulanıklaştığı günümüzde tek başına bir otorite olarak bilimin söylemlerinin insanın büyük sorularına cevap olmaya yetmediği; bu sebeple de dini ve felsefi geleneklerin değerler sistemlerine ihtiyaç olduğu açıktır. Bu bağlamda Hristiyanlığın temsilcileri transhümanizm tartışmalarında aktif şekilde yer alırken Müslümanların tartışmaya aynı oranda dahil olmadıkları görülmektedir. Bu minvalde, çağdaş din felsefecisi ve İslam felsefesi araştırmacısı Roy Jackson İslam’ın tartışmalara katkı sunacak gerekli birikim ve tecrübeye sahip olduğunu vurgulayarak Fârâbî, İbn Tufeyl, Muhammed İkbal gibi İslam düşünürlerinin görüşleri üzerinden İslam-transhümanizm ilişkisinin nasıl olabileceğine dair mülahazalarda bulunmuştur. Bu makalenin amacı ise Jackson’un Muslim and Supermuslim: The Quest for the Perfect Being and Beyond adlı eserinde transhümanist Müslümanı tasvir ederken kullandığı Süper Müslüman kavramının ve bu kavramın içini doldurmak üzere başvurduğu Müslüman düşünürlerin fikirlerine dair açımlamalarının eleştirel bir analizini sunmaktır. Çalışmanın transhümanizm-İslam ilişkisini konu alan az sayıda çalışmadan biri olması dolayısıyla alanyazına katkı sunması beklenmektedir. Literatür taraması yöntemiyle yürütülen çalışmada transhümanizm ile İslam düşüncesi arasında kurulan ilintilerin İslam’ın bilimsel gelişmeye sunduğu katkılar düzeyinde makul karşılanabileceği ve bazı ortak düşünsel motifler üzerinden bir çağrışım sağlamanın mümkün olabileceği, ancak bunun bir benzeşime dönüştürülmesini güçleştiren temel farklılıkların söz konusu olduğu sonucuna varılmıştır. Transhümanizm geniş spektrumlu bir kavram olması sebebiyle kapsadığı görüşler ılımlı insan ömrü uzatma idealinden, değişen dünyaya ayak uydurabilecek yeni bir türün ortaya çıkartılması ülküsüne kadar değişebilmektedir. Bu özelliği dolayısıyla transhümanizme karşı bir tutum geliştirmek güçleşse de en ılımlı hali baz alındığında insan hayatının iyileştirilmesi, tedavisi olmayan hastalıkların çaresinin bulunması, acının ortadan kaldırılması gibi gelişmelerin İslami doktrinlere meydan okuyacak türden eylemler olarak nitelendirilmesi güçtür. Ancak mesele bunu aştığında ve var olan insan türünün, yeni nesil uzun ömürlü, üstün zekalı, ultra güçlü varlıklar tarafından en iyi ihtimalle itibar kaybına uğratılması söz konusu olduğunda, transhümanistik düşünceyi İslami literatür çerçevesinde temellendirmek mümkün görünmemektedir.
Keywords