Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi (Jan 2022)

Pandemi Sürecinde ve Sonrasında Küçülme Nedeniyle Fesih

  • Fatih Akpınar,
  • Özlem Demir

DOI
https://doi.org/10.37880/cumuiibf.1005855
Journal volume & issue
Vol. 23, no. 1
pp. 204 – 225

Abstract

Read online

2020 yılının başından itibaren tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Covid-19) virüsü, sadece bir sağlık krizi olmayıp sosyal ve ekonomik hayatı derinden etkileyen önemli bir sosyo-ekonomik krizin nedeni olmuştur. Özellikle bu süreçte yaşanan ekonomik durgunluk, bazı sektörlerde daralma ve pazar kaybını tetiklemiştir. Bu doğrultuda işletmelerin küçülmesi ve kapatılması gibi nedenlerle işverenlerin işçi çıkarma eğilimi artmıştır. Bu çalışmada işverenin küçülmeye gitmesi nedeni ile iş sözleşmesi feshinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun iş sözleşmesi feshi hükümleri karşısındaki durumu hem Covid-19 pandemi süreci hem de pandemi sonrası döneme ilişkin doğuracağı hüküm ve sonuçlar açısından inceleme yapılmıştır. İş Kanunu’nun m.18 gereğince “iş güvencesi” kapsamında olan işçinin iş sözleşmesi feshi, haklı bir nedenin varlığı olamadığı durumda geçerli bir nedene dayandırılmak zorundadır. Aksi takdirde “geçersiz fesih” söz konusu olup, sonuç ve hükümler açısından farklı sonuçlar doğuracaktır. Bu noktada işyerinin küçülmesi ise bahsi geçen hüküm çerçevesinde “işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan” nedenler arasında ele alınan ve genellikle işletme içi neden olarak kabul edilen geçerli bir fesih nedenidir. Ancak pandemi sürecinde “fesih yasakları”nın olduğu bir süreçte küçülme gerekçesi ile (geçerli bir neden olarak) fesih yoluna gidilmesi işletme dışı bir neden olmakta ve doktrinde tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Çünkü, fesih yasağının yürürlükte olduğu dönemde işverenin “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık” haricinde bir sebeple yapacağı feshin hangi hukuki yaptırımlara tabi olacağı önem arz etmektedir. Sonuç olarak ilgili madde hükümleri incelendiğinde ve fesih yasağı hükmünün genel amacı gözetildiğinde (işçi iş güvencesine tabi olsun ya da olmasın) fesih yasağı döneminde yapılan feshin, kanunun emredici hükümlerine aykırılık nedeniyle geçersiz kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle işe iade davası açılmasına gerek duyulmadan sadece geçersizliğin tespiti ile yetinilmelidir.