Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Jun 2021)

Kur’an’da Hata Yok Kitabında Teklif Edilen Miras Sisteminin Değerlendirilmesi

  • Huzeyfe Çeker

DOI
https://doi.org/10.52637/kiid.892588
Journal volume & issue
Vol. 4, no. 1
pp. 23 – 40

Abstract

Read online

İslam hukukunda miras ahkâmı, ihtilafın fazla olmadığı bir hukuk bölümü olarak diğer fıkıh konularından ayrılır. Mirasa dair naslar ayrıntılı bir şekilde geldiği için mezhepler bu konuda temel bir görüş ayrılığı içerisine girmemiş, çoğunluğun benimsediği bir miras sistemi ortaya konmuştur. Fakat mevcut miras sisteminde bazen paylar toplamı paydadan fazla çıkabilmektedir. Avliye ile çözüme kavuşturulan bu problem, ateistler tarafından Kur’ân’da matematik yanlışı olduğu iddiasına konu edilebilmektedir. Kur’ân’da böyle bir yanlışın olmadığını göstermek için kaleme alınan Miras Taksimi Kur’an’da Hata Yok kitabında miras ayetleri esas alınarak yeni bir ferâiz sistemi geliştirilmiştir. Esasında Kur’ân Dersleri adındaki dersler silsilesi kapsamında yapılan ve çeşitli meslek dallarına mensup bir ekibin kolektif çabasının ürünü olan eser, söz konusu iddiayı boşa çıkaracak bir miras teorisi ortaya koymuştur. Ancak teklif edilen teorinin artı ve eksi yönlerinin, varsa eksik ve yanlışlarının tespit edilebilmesi için tarafsız bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla kaleme alınan bu makalede, öncelikle teklif edilen sistem ana hatlarıyla objektif olarak tanıtılmış, ardından sistemin olumlu ve olumsuz yönlerinin yer aldığı bir değerlendirme yapılmıştır. Kur’an’da Hata Yok kitabında teklif edilen miras teorisi, İslam hukuk tarihinde benimsenen diğer miras sistemlerinden tamamen farklıdır. Bu sebeple değerlendirme yapılırken objektif olunabilmesi için diğer sistemler esas alınmamış, onların kabulleri ile değerlendirme yoluna gidilmemiştir. Teori doğrudan kendi ilke ve kabulleri esas alınarak değerlendirilmiş; teorinin hükümlerinin, referans alınan kaynaklarla ve teorinin diğer hükümleriyle uyumlu olup olmadığı gibi hususlar dikkate alınmıştır. Teklif edilen miras sistemi, Kur’ân üzerinde yapılan derslerde oluşturulduğu için temel çıkış noktası miras ayetleridir. Teoriye göre Allah Teâlâ miras durumlarını sırası ile ele almış, bir durum bitince ancak diğer duruma geçmiştir. Ayrıca ayetlerde bazı hisselerde min harf-i cerrinin bulunup bazılarında bulunmaması sebebiyle doğrudan ve dolaylı hisse ayrımı yapılmıştır. Buna göre bazı hisseler tüm miras üzerinden hesap edilirken bazı hisseler diğer varislerden kalan üzerinden hesap edilerek verilir. Bu ilkeler miras meselelerine tatbik edildiği zaman hiçbir durumda hisseler terekeden fazla çıkmamaktadır. Bu açıdan teorinin Kur’ân’da matematik hatası olduğu iddiasını boşa çıkardığı söylenebilir. Ancak bazı açılardan teorinin eleştirilmesi de mümkündür. Teorinin temelini teşkil eden doğrudan-dolaylı hisse ayrımı, min harf-i cerrinin teb’îz manasında olduğu iddiasına dayanmaktadır. Ancak gerek Arap dilinin kurallarına uymaması gerekse Nisâ Suresi 7. ayet ile çelişmesi gerekse de izaha muhtaç bazı durumlara neden olması sebebiyle bu ayrımın isabetli olmadığı ifade edilebilir. Miras ayetlerinde geçen veled kelimesinin bazen tüm çocukları kapsayacak şekilde bazen de sadece kız çocuğu için kullanılması teorinin eleştirilecek taraflarından birisidir. Ayrıca murisin birden fazla hanımı olması durumunda her birine ayrı ayrı hisse verilmesi sonucunda bazı varislerin mağdur olması, Nisâ Suresi 176. ayetteki bir atıf harfinin teoriye uymaması gibi sistemde izah edilmesi gereken hususların olduğu görülmüştür. Kanaatimizce teorinin uygulanması halinde meydana gelebilecek en büyük problem, artan hisseler konusundadır. Bu sistemde bazı meselelerde mirasın önemli bir kısmının artması ve bu artan kısmın varislere dağıtılamaması problemi bulunmaktadır. Artan kısmın paylaştırılacağı kimselere (akrabalar, yetimler, miskinler) hangi oranlarda nasıl pay edileceği konusunda da kitapta tatmin edici bir çözüm ve izah yer almamaktadır. Teklif edilen sistemde, sahih hadisler yeterince dikkate alınmamış, birçok sahih hadis görmezden gelinmiştir. Ayrıca bazı varislerin mirasçılıkları hakkında bilgi verilmemesi sebebiyle boşluklar içermesi de eleştiri konusu yapılabilir. Kitapta teklif edilen miras sistemi, daha sonra web sitesi ve telefon uygulamasında kısmi değişikliğe tabi tutulmuştur. Bazı mağduriyetlerin giderildiği bu yeni dijital versiyonu nispeten daha iyi olmakla birlikte temel mantık olarak kitaptaki sistemle aynıdır ve aynı itirazlara muhatap olabilmektedir. Netice olarak; iyi niyetle yapıldığı hususunda kuşku bulunmayan emek mahsulü bu çalışmanın sistemli, tutarlı ve tatbiki mümkün bir teori niteliği taşımadığı söylenebilir.

Keywords