Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Mar 2023)
Irkçılık Düşüncesinin İlk Formu: Proto-ırkçılık
Abstract
Bu çalışma ırkçılığın egemen anlatısının dışına çıkıp, gölgede kalan alternatif ırkçılık anlatısını görünür kılmaya çalışmaktadır. Bu doğrultuda, ilk olarak ırkçılığın egemen anlatısını inceledik. Bu anlatıya göre, ırkçılık modernitenin ürünüdür, moderniteye ruhunu veren Aydınlanma felsefesinin ürünüdür. Modern dönemde kölelik, çevresel faktörler ve saf kan üzerine fikirler ırkçılığın gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Köle emek gücünü kullanmak için ırkçılık meşrulaştırılmış; bu düşünce, çevresel faktörlere göre ırklar arasında derecelendirmeler yapılarak güçlendirilmiş ve saf kan ile ırkların karışmaması gerektiği fikriyle tamamlanmıştır ki, ırkçılığın bu formu bilimsel ırkçılık olarak adlandırılmıştır. Irkçılığın egemen anlatısını verdikten sonra, ikinci olarak, ırkçılık düşüncesinin izlerini Antik Yunan düşünürlerinde sürdük. Bu incelemeyi gerçekleştirirken, odak noktası, yine kölelik, çevre (iklim) ve saf soy üzerine fikirler olmuştur. Bu doğrultuda, Aristoteles’in kölelik ve iklim üzerine fikirlerine ve Platon’un saf soy ve karma evliliklerin kınanması fikirlerine odaklandık. Bu incelemede, Platon’un ve Aristoteles’in fikirlerinin ırkçılık düşüncesinin ilk formunu oluşturduğu, modern ırkçılığın prototipi olduğu sonucuna vardık ki, ırkçılığın bu formu proto-ırkçılık olarak adlandırılmıştır.
Keywords