Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Aug 2017)
ILGIN MUTFAK KÜLTÜRÜ VE YEMEKLERİ
Abstract
Canlıların birinci ihtiyaçları beslenmektir. Dolayısıyla insanların doğumdan ölüme kadar beslenmek zorunda olmaları, ilk çağlardan beri yemekle ilgili bir takım kurallar geliştirmelerine neden olmuştur. Bu kurallar, zamanla toplumların kendi yapı ve değerleri ile ilgili gelenek ve görenekleriyle bütünleşip, o toplumlara özgü mutfak kültürünü yaratmıştır. Mutfak dediğimiz şey insanlığın ilk ortaya çıkmasından günümüze kadar değişen, gelişen ve sentezlenen bir olgudur. Ayrıca yemek yeme eylemi hem biyolojik, hem kültürel hem de psikolojik bir sürecin ürünüdür. Bu üç boyutlu ihtiyacın sonucunda mutfak geleneği hem sürekli değişen, hem de sürekli karmaşık bir hal alan ama aynı zamanda da kültürleri birbirinden kısmen ayırmaya yardım eden önemli bir kültürel ağdır. Yemek kültürü bir toplumda yiyeceğin üretiminden tüketimine kadar izlediği süreç ve bu sürece bağlı olarak ortaya çıkan maddi, manevi kültürel öğelerin oluşturduğu önemli bir kültürel sistemdir. Dünya mutfakları arasında Türk mutfağı dikkat çeken bir konumdadır. Nitekim hem Orta Asya’dan günümüze uzun bir tarihsel geçmişe; hem de oldukça geniş bir coğrafyanın ürünüdür.Bu çalışmanın amacı, Konya’nın kuzey batısında yer alan Ilgın ilçesinin mutfak kültürü ve yemeklerini kuramsal açıdan, günlük öğünlerde; geçiş dönemlerinde doğumdan ölüme kadar ; kutsal ve neşeli günlerde, istek/dilek sofralarında yapılan yemek alışkanlıklarının eskiden ve günümüzde neler olduğunu; ayrıca kışlık yiyecekler; sofra düzenleri; pişirme yöntemleri; servis düzenleri; içecekler; yemeklerini çorbalardan tatlılara kadar saptamak suretiyle tanıtmak ve yazılı kayıtlara geçirilerek kaybolmasını önlemektir.Çalışma nitel bir araştırmadır; Ilgın mutfak kültürü ve yemekleri, bölge kültürünü temsil eden 50 yaş ve üzeri 11 kaynak kişi ile yüz yüze görüşülerek derlenmiştir. Çalışmada mutfak araçları, mutfak mimarisi ve yemek tarifleri kapsam dışı bırakılmıştır. Ilgın yöresinin kışlık ve yazlık öğünleri; doğumdan ölüme kadarki geçiş dönemlerindeki yeme içmeyle ilişkili ritüelleri; dilek istek sofraları; dini gün ve bayramlarında tüketilen yiyecek ve içecekler; kışlık besinler; yemekler ve tarifleri sistematik bir şekilde aktarılmıştır. Gelecekteki çalışmalarda daha fazla kaynak kişi ile görüşülerek bilgilerin derinleştirilmesi; bu bilgi birikimiyle görseller üretilmesi; tariflerin birçoğunun uygulanarak standartlaştırılması ve diğer disiplinlere de hizmet edebilmesi amacıyla besin değerlerinin hesaplanması önerilmektedir.