Düzce Tıp Fakültesi Dergisi (Oct 2018)

Diabetes Mellitus ve Obezite Hastalarında Üriner Sistem Enfeksiyonu: Geriye Dönük Değerlendirme

  • Özge KILINÇEL,
  • Cihadiye Elif ÖZTÜRK,
  • Handan ANKARALI,
  • Semih BOLU,
  • Elif ÖNDER,
  • Özlem ADMIŞ

DOI
https://doi.org/10.18678/dtfd.451702
Journal volume & issue
Vol. 20, no. 2
pp. 41 – 45

Abstract

Read online

Amaç: Bu çalışmada, hastanemiz erişkin ve çocuk endokrin polikliniklerinde diabetes mellitus (DM) ve obezite tanısı almış hastalarda, üriner sistem enfeksiyon etkeni olarak izole edilen patojenlerin dağılımı, bu patojenlerin antimikrobiyallere direnç oranları, glukozüri ve piyüri varlığının araştırılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: Ocak 2012-Şubat 2014 tarihleri arasında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Erişkin ve Çocuk Endokrin polikliniklerinde DM ve obezite tanısı almış 107 hastaya ait kayıtlar geriye dönük olarak incelenmiştir. Bu hastalardan alınan idrar örneklerinin biyokimyasal/mikrobiyolojik laboratuvar sonuçları değerlendirilmiştir. Verilerin istatistiksel değerlendirmesinde SPSS 22.0 programı ile Fisher Exact ve Pearson Chi-Square testleri kullanılmıştır.Bulgular: Hastaların 75 (%70)’i çocuk, 32 (%30)’si erişkin; 84 (%78,5)’ü kadın, 23 (%21,5)’ü erkek, yaş ortalaması 25,1±23 idi. Diabetes mellitus ve obezite tanısı olan hasta sayısı sırasıyla 76 (%71,0) ve 31 (%29,0) idi. İdrar kültürlerinin 28 (%26)’inde (DM tanılı hastaların %30,2’si ve obezite tanılı hastaların %16,1’inde) bakteri üremesi olmuştur. Etken olarak en sık E. coli saptanmıştır. Piyüri ve glikozüri olan hastalarda daha fazla bakteri üremesi saptanmış olup, piyüri-bakteri üremesi arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuşken, glikozüri ile anlamlı ilişki tespit edilmemiştir.Sonuç: Glukozürinin, her ne kadar enfeksiyon riskini artırsa da tek başına belirleyici bir parametre olamayacağı ancak hastaların mevcut risk göz önünde tutularak değerlendirilmeleri gerektiği; ayrıca piyüri varlığı ile idrar yolu enfeksiyonu arasında kuvvetli bir ilişki olduğu görülmüştür. Ancak tam idrar tetkiki sonucuna göre ampirik tedaviye başlamak yerine idrar kültüründe izole edilen etkene ve duyarlılık profiline göre antibiyotik tedavisinin başlanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

Keywords