Hitit İlahiyat Dergisi (Dec 2023)
Mukâtil b. Süleyman’a Yöneltilen Eleştiriler ve Bu Bağlamda Mukâtil b. Süleyman Nakillerinin Denetlenmesi -Ali b. Ebî Talha Nakilleri ile Metin Karşılaştırması-
Abstract
Hicrî ilk üç asırda İslam düşüncesi teşekkül ederken yaşanan siyasî karışıklıklar İslamî ilimler tarihine ilişkin algılamalarımızı büyük oranda şekillendirmiştir. Özellikle Ehl-i Hadîsin paradigmayı belirlediği dönemde bazı kişi ve eserlere atfedilen değerlerde öncesine göre bir düşüş gözlemlenmiş hatta yer yer bu kişiler ve eserler görmezden gelinmiştir. Bazı kimseler bu gelişen şartlar altında değer kaybına uğrarken bazıları da güvenilir addedilmiştir. Bu bağlamda Ali b. Ebî Talha, İbn Abbâs’a nispet edilen nakiller arasında en muteber kabul edilirken Mukâtil b. Süleyman görmezden gelinen kimselerdendir. Mukâtil için bu görmezden gelinme ve değer kaybının, döneminin siyasî ve ilmî şartları bağlamında gerçekleştiği varsayımından hareketle bu çalışma, Mukâtil b. Süleyman ve Ali b. Ebî Talha’nın tefsir nakillerinin hem lafız hem de mana yönünden karşılaştırılmasını içermektedir. Mukâtil b. Süleyman’ın Ehl-i Hadisten, Sıfatıyyeden, Müşebbihe-Mücessimeden ve Zeydiyyeden olduğuna dair iddialar zikredilmiştir. Bu iddialar şimdiye dek sadece siyasî ve dönemsel değerlendirmelerle ve kısmen tefsiri üzerinden ele alınmış, kapsamlı bir araştırmaya gidilmemiştir. Çalışmamızda söz konusu iddiaların gerekçeleri üzerinden bir inceleme yapılmıştır. Çünkü Mukâtil b. Süleyman’ın içinde bulunduğu siyasî-itikâdî açıdan çalkantılı dönem söz konusu ithamların gerekçelerini denetlemeyi önemli kılmaktadır. Mukâtil hakkındaki iddiaların onun naslara yaklaşımı ile doğrudan ilgili olması, söz konusu fırkalara mensubiyetine dair iddiaları tefsiri üzerinden kontrol etmeyi belli ölçüde mümkün kılmaktadır. Aynı zamanda bu denetlemeyi yaparken ele aldığımız ayetlerin Ali b. Ebî Talha tarafından da nasıl izah edildiğine işaret ettik. Tarihi verilerin yanı sıra Ali b. Ebî Talha nakilleri ile Mukâtil nakillerini birlikte değerlendirmekle, Mukâtil hakkındaki iddialar çerçevesinde ona atfedilen yorum biçimlerini taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Hakkında zikredilen iddia ve ithamlara ilişkin değerlendirmelerin ardından Ali b. Ebî Talha ile Mukâtil b. Süleyman’ın tefsir nakillerinin lafız ve mana mukayesesine ait verilere ve değerlendirmelere yer verilmiştir. Bu kapsamlı mukayese ile Mukâtil b. Süleyman’ın tefsir nakil geleneğinde nerede konumlandığı hakkında daha nesnel bir sonuca ulaşabileceğiz. Mukayesede Ali b. Ebî Talha’nın kısa ve özet niteliğinde açıklamalar yapmasına karşın Mukâtil b. Süleyman’ın daha literal ve rivayetçi yaklaşımı göze çarpmaktadır. Müfessirlerin bu tefsir tarzlarının, benzerliği yakalama noktasında sonuca doğrudan etkisi olmaktadır. Nihayetinde yaptığımız karşılaştırmada Ali b. Ebî Talha ve Mukâtil’in tefsir nakillerinin lafız benzerliklerinin yüzde 42,18 oranında olduğu tespit edilmiştir. Buna lafzı farklı manası aynı olan nakiller de eklenince bu oran yüzde 65,59’u bulmaktadır. Öte yandan Mukâtil’in Ali b. Ebî Talha nakillerinden farklılaştığı noktalarda sonraki dönem rivayet tefsirleriyle önemli oranda uyuştuğuna dair emareler de vardır. Sonuç olarak mukayesede elde edilen kayda değer benzerlik oranı, Mukâtil b. Süleyman’ın farklı fırka ve mezheplere mensup olduğunu ileri süren iddiaların, dönemin siyasî ve itikâdî açıdan çalkantılı durumundan kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Mukâtil b. Süleyman’ın özellikle tefsirinde isnad bilgisine yer vermeyişi Ehl-i Hadîs paradigmasının hâkimiyeti karşısında onun tefsir nakillerine kota konulması ile sonuçlanmıştır. Ayrıca Mukâtil’in kendinden sonraki tefsirlerde nakillerine rastlanılmasına rağmen isminin zikredilmeyişi ve çalışmamızla ortaya koyduğumuz Ali b. Ebî Talha nakilleri ile Mukâtil b. Süleymân’ın nakillerinin benzerliği bizim varsayımımızı desteklemektedir. Temelde Mukâtil b. Süleyman’ın nakillerinin güvenilmez bulunması tefsir ilminin kendine has nakil tarzının göz ardı edilerek dönemin hadis nakil anlayışı çerçevesinde değerlendirilmesinin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Mukâtil b. Süleyman’a getirilen sınırlandırmanın ve görmezden gelmenin dönemsel ve değişken etkenlere bağlı bir tavır olduğu görülmektedir.