Hitit İlahiyat Dergisi (Jun 2024)

Karahanlı Türkçesi Kur’an Tercümesinde Arapça Sıfat Kalıplarının Türkçe Karşılıkları, Sıfat-fiiller ve Yapım Ekleri

  • Bekir Sarıkaya

DOI
https://doi.org/10.14395/hid.1430426
Journal volume & issue
Vol. 23, no. 1
pp. 538 – 578

Abstract

Read online

Karahanlı dönemi Kur’an tercümeleri neşirlerinden faydalanan araştırmacılar esmâ-i hüsnâ, dini terimler, soyut kelimeler gibi konularda çalışmalar yaparak Türk diline katkıda bulunmuşlar, çalışmalarında tarihi Türk lehçesi olan Karahanlı Türkçesindeki kelimelerin büyük bir kısmının Türkiye Türkçesinde eskicil hâle geldiğini ve ayrıca Türkçe fiil tabanlarının kullanım sıklığını belirlemişlerdir. Belirlenen konulardaki çalışmalara katkı sağlamak amacıyla bu çalışma yapılmıştır.Çalışmada Kur’ân-ı Kerîm’in söz dizimi bozulmadan yapılan Karahanlı Türkçesi Satır Arası Kur’an Çevirisi’ndeki eskicil kelimeler, Türkçe fiil tabanları ve belirlenen Arapça kalıpların karşılığı olan kelimeler morfolojik ve semantik açıdan incelenmiştir. Çalışma; Yâsîn, Fetih ve Mülk sûreleriyle sınırlandırılmıştır. Bu sûrelerde, fiilin icrâsıyla ilgili olan özneleri ve nesneleri belirten fâil, mef’ûl, mübâlağa ism-i fâil, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdîl kalıplarının Türkçe karşılıkları tespit edilmiştir. Karşılıklar çalışma boyunca tercüme ve meâl bağlamında karşılaştırılmıştır. Karşılıklardaki fiil tabanları ve türevleri hem yapıları hem de anlamları bakımından incelenmiştir.Tercümede kelimelerin çevirisinin söz dizimi bağlamından ziyade kendi kalıpları bağlamında yapıldığı gözlemlenmiştir. Bu durum Arapça kalıpların ve karşılıklarının yapı ve anlam bakımından daha iyi anlaşılmasını sağlamış ve karşılaştırma yapmayı kolaylaştırmıştır. Ayrıca, tercümede fiilin icrâsında yer alan öznelerin ve nesnelerin ilişkilerini belirleyen edilgenlik, oldurganlık ve dönüşlülük çatı eklerinin sık kullanılmasının fiillerin anlam çerçevesini genişlettiği tespit edilmiş, meâllerde ise bu çatı eklerinin pek kullanılmadığı görülmüştür.Anlamına göre tercüme metodu gereği yapılan çeviriden kaynaklanan ve karşılıkların mukayesesine engel olan durumlar da tespit edilmiştir. Kalıp karşılıklarının farklı kelime grubu, zarf ve çekimli fiil gibi değişik yapılarla aktarılması, Arapça kalıbın birbirinden farklı temel, yan ve mecaz anlamlarının tercih edilmesi veya Arapça kelimeye Arapça Farsça kelimelerin karşılık olarak seçilmesi, kalıpların karşılıklarıyla mukayesesini engellemiştir. Tercümede ve meâlde sorunların aynı olması ve çözümlerin aynı dil bilgisel kurallarla çözümlenmesi, Türkiye Türkçesinin Karahanlı Türkçesinin devamı olduğunu göstermiştir.Yapılan karşılaştırmalar neticesinde metinde ism-i fâil, ism-i mef’ûl, mübâlağa ism-i fâil, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdîl kalıplarının karşılığı olarak 177 tanık tespit edilmiştir. Tanıkların %58’inin geçici sıfat ifade eden sıfat-fiil, %42’sinin kalıcı sıfat yapan eklerden türetilen kelime veya kelime grubu olduğu görülmüştür.Sıfat-fiillerin karşılık olma oranının %58 gibi yüksek olması, Arapça kalıplara sıfat-fiille karşılık bulma çabası olarak değerlendirilebilir. Tercümede fâil ve mefʻûl kalıbında {–mIş} sıfat-fiil eki ile {+lXg} isim yapım eki, fâil ve sıfat-ı müşebbehe kalıbında {-(X)glI} sıfat-fiil eki, mübâlağa ism-i fâil ve sıfat-ı müşebbehe kalıbında {-gAn} sıfat-fiil eki, ism-i tafdîl kalıbında {+rAk} isim yapım eki tercih edilmiştir. Bu veriler de Arapça kalıba mukabil sıfat-fiil yapısının sıkça kullanıldığını gösterir. Hatta bazen türü sıfat olan kelime tek başına yeterli görülmez ve yardımcı fiil yardımıyla sıfat-fiile dönüştürülür.Karahanlı Türkçesi ile Türkiye Türkçesi bağlamında tanık olarak alınan kelimelerin eskicillik oranının da %89 gibi oldukça yüksek olduğunu belirtmek gerekir. Türkiye Türkçesinde hiç kullanılmayan kelime sayısının 85 (%50), anlamında veya yazımında farklılık olan kelime sayısının 65 (%39) olduğu tespit edilmiştir. Tercümedeki fiil icrâcılarını bildiren kalıplara karşılık sunulan ve en çok kullanıldığı gözlemlenen {-mIş}, {-gAn} ve {-(X)glI} sıfat-fiil eklerinden {-gAn} ve {-(X)glI} eklerinin Türkiye Türkçesinde eskiciller listesine girdiği görülür. Bunlara bağlı olarak Türkiye Türkçesi, Karahanlı döneminden günümüze ulaşamayan %50 oranındaki Türkçe fiil tabanının zenginliğinden, bir kısmı varyantlarıyla Anadolu ağızlarında yaşasa da, mahrum kaldığı ortaya çıkar.Özetle mütercim ölçünlü bir dil olan Karahanlı Türkçesinin kendine özgü kullanım kalıplarını özgün bir şekilde kullanmıştır. Mütercimin tercümede hassasiyet göstererek ortaya koyduğu Karahanlı dönemi Kur’an tercümesinde Türkçe kelimelerin oranının çok yüksek olması, Arapça bilmeyen halkını da göz önünde bulundurduğunu göstermektedir. Ayrıca bu eser üzerine yapılan çalışmalar eserin dil bilimciler tarafından anlaşıldığını göstermektedir. Günümüz okuyucularının da Kur’an tercümesi yadigarlarından faydalanabilmeleri, araştırmacıların Kur’an tercümeleri üzerine daha çok çalışmalar yapmalarına bağlıdır. Kur’an tercümelerinde çeviri metinlerinin eş ve art zamanlı söz dizimi, Arapça fiillerin ve türevlerinin karşılığı olan Türkçe fiiller, Türkçe fiillerin semantik açıdan incelenmesi gibi başlıklarla birçok çalışma yapılmalıdır