Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Feb 2016)

İktisadi Doktrinlerde Geçmişten Günümüze Girişimciliğin Önemi

  • İclal Çöğürcü

Journal volume & issue
no. 35
pp. 65 – 80

Abstract

Read online

Küreselleşen dünyada ekonomik büyümede rol oynayan en önemli aktörlerden biri girişimcilerdir. Ekonomi üzerinde artan bu önemi itibariyle, girişimcilerin tarihsel süreç içinde geçirdiği değişim ve evrim incelenerek ekonomi üzerindeki fonksiyonlarının araştırılması gerekmektedir.Tarihsel süreçte, Cantillon’dan 1755 itibaren başlayan modern girişimcilik teorisi çerçevesinde her dönem çok çeşitli görüşler olmasına rağmen, girişimcinin ekonomi üzerindeki rolüne önemle vurgu yapılmaktadır. Bu düşünürlere göre girişimci; risk üslenen, finansal sermayeyi arz eden, yenilikçi, karar verici, endüstriyel lider, yönetici, organizatör, girişim sahibi, işveren, müteahhit, arbitrajcı, alternatif kullanımlar arasında kaynakların tahsisini sağlayan ekonomik bir aktördür.Avrupa ekonomisinde feodal sistem, girişimciliğe ve yeniliğe engel olurken, bu durumun zaman içerisinde Ortaçağ Avrupa’sında değiştiği görülmektedir. Kentleşmenin hızlanmasıyla birlikte hammadde arz eden ve bitmiş mallar pazarlayan tüccar sınıf arasında girişimcilik önem kazanmaktadır. Sanayi devrimi bu süreci biraz daha hızlandırmaktadır. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişte ise girişimciliğin önemi daha da artmaktadır. Bilgi toplumuyla birlikte üretim üzerinde emeğin payı azalırken, bilgiye dayalı emeğin üretim üzerindeki ağırlığının artığı görülmektedir. Diğer yandan bilgi toplumuyla birlikte üretim, ulaşım ve yönetim gibi alanlardaki gelişmeler ve dünyadaki küreselleşme süreci girişimciliğin önemini biraz daha artırmaktadır.İstihdam ve işsizlikle mücadelede girişimcilik en önemli çözüm yolu, ekonomik kalkınma ve büyümenin itici gücü, yenilik ve yaratıcılığın kaynağıdır. Ülkelerdeki ekonomik refahı artırmanın en önemli yolu rekabete dayalı özel girişimciliği artırmaktır. Özel mülkiyet ve dolayısıyla özel girişimcilik ekonomik refah düzeyini artıran önemli bir unsurdur. Girişimci, ekonomik kaynakların düşük üretkenlik alanlarından yüksek alanlara aktarılma sürecinde baş aktördür, çünkü üretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirerek kullanılmayan üretim faktörlerinin kullanılmasını sağlar, ama daha önemlisi kullanılmakta olan üretim araçlarının ve mevcut girdilerde yeni kombinasyonlar yaparak üretimi artırır. Girişimci yeni fikirlerin yaratılması, yayılması ve uygulamasını hızlandırır, ayrıca yeni endüstrilerin doğmasına yol açar, teknolojileri kullanan sektörlerde verimliliği artırır ve hızla büyüyen sektörler yarattığı için ekonomik büyümeyi hızlandırır.Günümüzde ekonomik büyüme ve kalkınma; ürün, bilgi, teknoloji ve hizmet alanında üretimin artırılmasına bağlıdır. Bu da ekonomik yapıda girişimcilikle sağlanabilir. Girişimciliğin ekonomideki bu önemine rağmen tam olarak iktisatçılar tarafından kavranamayan bir fenomen olarak devam etmektedir. Bu çalışmada iktisat teorisinde girişimciliğin geçirdiği süreç, evrim ve ekonomi içindeki önemi vurgulanarak, Klasik Yunan döneminden, yeni ekonomi olarak da bilinen, bilgi çağına kadar ki süreçte ekonomideki girişimciliğin rolü üzerinde durulacaktır.

Keywords