Turkish Academic Research Review (Jun 2021)
Mekkî Sûrelerin Eğitim Metodu Açısından Üslubu
Abstract
Eğitimin en önemli iki unsuru zaman ve sabırdır. Bunlar her türlü eğitim için geçerlidir. Eğitim dediğimiz şey dinamik ve değişken olduğu için, zaman ve mekân göz önünde bulundurulmalı; muhatapların sosyo-kültürel, zekâ ve yaş gibi farklılıkları dikkate alınarak metotlara yenilikler katılmalıdır. Vahyin ilk dönemini kapsayan Mekkî âyetler, tek ilâh dininin unutulduğu ve ahlakî açıdan bozuklukların olduğu bir topluma indirilmiştir. Hem inanç hem de ahlak açısından yeni bir toplum anlayışının temelleri atılmak istenildiği için İslam ilk muhataplarını, bütün insanlara da hitap eden bir üslupla eğitmeyi hedeflemiştir. Kur’ân, tek ilâh inancını ve gereklerini Hz. Muhammed (s.a.v) aracılığıyla ulaştırmıştır. Daha sonraki asırlarda örnek olacak bu ilk muhatapları eğitirken, tekrar, te’kîd, mecaz, gibi Arap dilinin edebî üslup çeşitlerini inzâr-tebşîr, soru-cevap ve örnekle anlatım gibi yöntemlerle harmanlamıştır. Bütün bunları yaparken de tedrîci bir üslup kullanarak çok kısa bir zamanda benzersiz köklü değişiklikler meydana getirmiştir. Böylece Medine dönemi ile beraber asırlarca devam edecek bir İslam eğitim metodu ortaya çıkmıştır. Mekke döneminde, inşa ve ilk davet dönemi olduğu için çok önemli yenilikler ve köklü değişiklikler göze çarpmaktadır. Bu dönemde inen ayetlerin sahip olduğu metot sadece Müslümanları değil, aynı zamanda inkâr edenleri de kapsayan bir metottur. Kendine özgü bir üslup kullanan Kur’ân, şirkin yok edilmesi için indirilen ayetlere rağmen inat eden topluma karşı oldukça yüksek tonda uyarılar barındırmaktadır. Bunun yanında mü’minlere iman ettikleri ve güzel ahlak sergiledikleri için teşvik edici bir üslup tercih etmiştir. Her iki inanç grubunun dinî durumlarına uygun olacak şekilde düşünmeye yönelik âyetler hem mü’minlere hem de inanmayanlara birbirinden farklı deliller sunmuştur. Böylece Kur’ân, her akıl ve seviyeye göre hitabını gerçekleştirmiştir.