Hitit İlahiyat Dergisi (Dec 2021)
Popüler Müziğin Sosyal Kimlik İnşasındaki Rolü: Yerli 45’lik Şarkılar Örneği
Abstract
Müziği oluşturan seslerden çok o seslere yüklenen anlamların kimliğimizde nasıl bir karşılık bulduğu merak konusudur. Müziğin hem bireylerin ait olduğu sosyal kimlikleri tanımlayıp, ötekilerini ayırmada bir araç olabileceği hem de salt müziğin kendisinin bir grup yaratarak buradan bir sosyal kimlik inşasına zemin yaratabileceği araştırmalara konu olmuştur. Böylece müziğin hem bireylerin ait oldukları sosyal kimlikleri tanımlamada ve diğerlerini ayırmada hem de bir grup oluşturarak sosyal bir kimlik oluşturmalarında bir araç görevi görebileceği söylenebilir. Sosyal inşacı kuramsal bakış açısıyla müzik hem inşa eden hem de inşa edilendir. Literatürdeki araştırmalarda insanın kendisinden farklı müzikleri tercih edenleri bir dış grup olarak değerlendirdiği görülmektedir. Bu araştırmanın amacı, gençlerin sosyal kimlik bağlamında yerli 45'lik şarkıları dinleme nedenlerini toplumsal kimlik bağlamında araştırmaktır. Ayrıca araştırma, yerli 45’lik şarkıların tüketim biçimlerini, performans mekânlarını, zihinsel olarak hangi anlamlara karşılık geldiğini ve bunun sosyal kimliği etkileyip etkilemediğini de konu edinmektedir. Araştırma deseni olgubilim (fenomenoloji) olan bu çalışmada görüşme yöntemine uygun olarak, yarı yapılandırılmış sorular üzerinden toplanan verilere içerik analizi uygulanmıştır. Araştırma bulgularında, katılımcılar yerel 45'lik şarkılarının çalındığı mekanları en çok kafe (n=15, %39.47) ve bar (n=8, %21.05) olarak tanımlamış ve bu mekanların görünümü ile ilgili retro (n=6, %15.78) tasarım ifadesini kullanmıştır.Araştırma bulgularına göre; katılımcıların yerel 45'lik şarkıları dinleyen diğer kişilere nostaljisever (n=7, %20.59) ve açık fikirli (n=6, %17.65) gibi özellikler atfederken, bu şarkıları dinlemeyenlere en çok kaba ve saygısız (n=8, %14.54), bilinçsiz tüketici (n=10, %18.18), müzikten anlamayan (n=4, %7.27), önyargılı (n=2, %3.64), demode giyinen (n=3, %5.45), ezik (n=1, %1.81) gibi olumsuz sıfatlar atfettikleri görülmüştür. Yerli 45'lik şarkıları dinleyen kişilerin kendilerine benzer kişisel özelliklerini tanımlarken en yüksek açık fikirli (n=3, %13.04), saygılı (n=3, %13.04), ilgili ve meraklı (n=4, %17.39) temaları bulunmuştur. Katılımcıların yerli 45'lik şarkı dinleyicilerine atfettikleri özellikler arasında derin entelektüalite (n=2, %8,69) teması vardır. Onlarından kendilerine benzer özelliklerini anlatırken bu tür olumlu ve ortak göndermelerde bulunmaları dikkat çekici bir bulgudur. Öte yandan, katılımcıların diğerlerinin yerli 45'lik şarkıları sevmeme nedenlerine ilişkin yaptığı atıflar arasında, en yüksek anlamsız yaşam (n=5, %16,13) ve ön yargılılık (n=5, %16,13) temaları bulunmuştur.Katılımcılar ayrıca duygusal bağ (n=11, %2.44), nostalji (n=7, %15.56) ve kaliteli müzik (n=7, %15.56) tanımlarını da yerli 45’lik şarkıların çalındığı mekânın özellikleri olarak tanımlamışlardır. Bu mekâna gelen diğer insanlara da entelektüel (n=8, %14.03), hayatı bilinçli yaşayan (n=6, %10.53) ve dış görünüme önem veren (n=9, %15.79) gibi atıflarda bulunmuşlardır. Ayrıca diğerlerinin yerli 45'lik şarkılarını dinleme motivasyonlarına ilişkin atıflara bakıldığında, duygusal sebepler (n=12, %28.57) en sık görülen tema olup; diğerlerinin bu şarkıları tercih etmeme sebeplerini ise, anlamsız yaşamak (n= 5, %16.13) ve klişe bulmak (n=5, %16.13) şeklinde tanımlamışlardır.Bulgular, popüler müziği onu tüketenlerin kişisel anlamlarını yüklediği bir depo görevi gördüğünü göstermiştir. Ayrıca katılımcıların dinlediği şarkılara kişisel bir anlam yükleyerek özdeşim kurdukları ve kendilerinden farklı seçimler yapanları bu zihinsel özdeşleşmenin karşıt noktasına yerleştirdikleri gözlenmiştir. Dolayısıyla bu sonuçlar, müziğin hem aidiyet içeren kolektif bir kimlik taşıyıcısı hem de bir grup ile ötekiler arasındaki ilişkilerde norm koyucu rolünü üstlenen bir olgu olduğunu göstermektedir. Araştırmada elde edilen bu bulgular tartışma bölümünde sosyal inşacı kuram ve ilgili literatür araştırmaları çerçevesinde tartışılmıştır. Ayrıca sonuç bölümünde gelecekte yapılacak olan çalışmalara yönelik öneriler sunulmuştur.
Keywords