Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi (Jul 2023)

TEKKE EŞYALARI TASVİRLERİNE SAHİP BİR CAMİİ: AFYONKARAHİSAR BAŞMAKÇI RECEP BEY CAMİİ

  • Şeyda Algaç

Journal volume & issue
no. 106
pp. 109 – 125

Abstract

Read online

Osmanlı toplumunda 18. yüzyıl başlarından itibaren Avrupa ile artan ve geliştirilen ilişkiler sonucunda siyasette, ekonomide, sanatta ve sanatın en önemli dallarından biri olan mimarlık ve mimari dekorasyonda önemli değişiklikler olur. İstanbul’da sivil mimaride görülmeye başlanan duvar resimleri, güçlenen yerel aileler, ayanlar ve eşrafın etkisi ile Anadolu ve Balkanlarda hem sivil hem de dini mimaride yaygınlaşmaya başlar. Dinsel mimaride duvar resimlerine tüm Anadolu ve Balkanlarda rastlanabilir ancak en yoğun görüldüğü bölge Ege bölgesidir. Bölgenin kıyılarında İzmir ve Manisa’da, iç kesimlerde ise özellikle Denizli ve Afyonkarahisar illerinin köy ve kasaba camilerinde görülür. Bu çalışmada Afyonkarahisar ilinin güneydoğudaki Başmakçı ilçesinin merkezinde bulunan Recep Bey caminin mimarisi, iç mekânında bulunan kalem işi tekniği ile yapılmış nakışları, tasvirleri, yazı programı, tasvirlerin sahip olabileceği muhtemel ikonografik anlamları, yapıda bulunan tekke cihazları betimlemeleri de göz önüne alınarak tasavvuf kültürü açısından irdelenmiştir. Sade bir dış mimariye sahip camii moloz taş ve kerpiç ile kuzey- güney yönünde, dikine üç nefli, dikdörtgen planlı, düz ahşap tavanlı, ahşap direkli, kırma çatılı ve ana girişi kuzeyde mihrap ile aynı eksende olarak inşa edilmiştir. Yapının kitabesi olmadığından inşa tarihi bilinmemektedir. Camiyi sıra dışı kılan ise harim duvarlarına kalem işi tekniği ile yapılmış olan nakışları ve tasvirleridir. Eserin duvarlarında dinsel mekânlarda yüzyıllardır görülen bitkisel bezemelere ek olarak ağaçlar, iki ve dört minareli camiler, üzerinde kemer ve perde bulunan selsebilli havuz, mihrap nişine yerleştirilmiş olan perde ve kandil, sekiz kapılı beş katlı ve üzerine ters yerleştirilmiş bir tuba ağacı bulunan cennet, terazi ve makas, nefir, iftariyelik, tarak, tespih, mızrak, teber, yeşil ve kırmızı renkli sancak, Rifâi gülü, keşkül, Rifâi topuzları, mütteka, tac-ı şerifler, toplanabilir sofra gibi tekke cihazları, ibrik, saat betimlemeleri kullanılmıştır. Kalem işi bezemeler batı duvarında bulunan usta kitabesine göre “5 Muharrem 1310” (M. 30 Temmuz 1892) tarihinde “Hüseyin Arif” adlı bir usta tarafından yapılmıştır. Aynı duvarda bulunan çok sayıda tekke cihazı betimlemesi “Hüseyin Arif”in bir tekkeye bağlı olarak çalıştığını düşündürmektedir. Çalışmada, yapıdaki tekke cihazları betimlemeleri ve yazı programı ayrıntıları ile incelenerek ustanın Bektaşi ya da Rifâi olabileceği sonucuna varılmış, bu tarikatların birbirleri ile olan ilişkileri yanında fütüvvet teşkilatı ve ahilikle olan ilişkileri de incelenmiştir. Yapının kalem işi bezemeleri ve tasvirleri yer yer boyanmış ve kısmen zarar görmüş olsa da günümüze kadar özgün değerini koruyarak gelebilmiştir. Eser, sahip olduğu tasvirler ile bölgede yoğun olarak karşılaşılan küçük ölçekli köy ve kasaba camilerinin özgün bir örneği, sahip olduğu tekke cihazı betimlemeleri ile de tekke sanatının önemli bir temsilcisidir.

Keywords