Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Dec 2022)
Klasik Arap Şiirinde Methiyenin Gelişimi
Abstract
Cahiliye Döneminin başlarında müstakil tema olarak kullanılmayan medîh teması daha çok diğer temalarda kaleme alınan şiirlerin içerisinde işlenmiştir. Bu dönemin ortalarından itibaren Nâbiğa ez-Zubyânî methiye türünde kaleme almış olduğu şiirleriyle gelir elde etmeye başlamıştır. Bu durum dönemin diğer şairlerine cazip gelmiş ve artık müstakil kaside formunda methiyeler kaleme almaya başlamışlardır. Sadru’l-İslâm Dönemine gelindiğinde, medîh teması ile nazmedilen kasidelerin kısmen kesintiye uğradığı görülmektedir. Bunun sebebi, bu dönemde İslamiyet’in yeni yerlere yayılmasından dolayı Müslümanların devamlı savaş ve mücadele halinde olmaları olarak gösterilmektedir. Bu dönemde methiyelerde kullanılan motiflerde önceki döneme göre bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Emevî Dönemine gelindiğinde, Müslüman topraklarının genişlemesi ve yaşanan siyasî gelişmeler methiyeye doğrudan etki etmiştir. Bu dönemde nazmedilen medîh temalı şiirlere bakıldığında büyük ölçüde Cahiliye Döneminde kaleme alınan methiyelerin içeriklerine geri dönüldüğü görülmektedir. Bu dönemde Emevî, Şîa, Hâricî ve Zubeyrî hizipleri ortaya çıkmıştır. Şairler bu siyasî akımlardan kendilerine yakın gördükleri hizbin taraftarlığını yaparak medîh temalı şiirleri bir siyasî propaganda aracına dönüştürmüşlerdir. Şairlerin toplum tarafından gördükleri itibar sebebiyle pek çok devlet adamı yanında kendisini öven şair gezdirerek büyük ihsanlarda bulunmuştur. Abbâsî Döneminde İslâm medeniyeti ilmî, sosyal, kültürel ve siyasî açılar gibi farklı yönlerden bir hayli ilerleme kaydetmiştir. Kaydedilen bu ilerleme doğal olarak methiyenin farklı konularda gelişmesine imkân sağlamıştır. Abbâsî Döneminde de methiyeler iktidarı elinde bulunduran kimseler tarafından kendilerini halka benimsetmek için siyasî bir silah olarak kullanılmaya devam etmiştir. Bunun yanı sıra dönemin methiyeleri kazanılan zaferleri ve iç karışıklıkları tasvir etmesi bakımından tarihi kayıtlar olarak ta karşımıza çıkmaktadır. Abbâsî Döneminin medîh şairleri Emevî Döneminin medîh şairlerinden miras aldıkları, şiirle kazanç elde etme huyunu daha da ileriye taşımışlardır. Zikredilen dönemde üst tabakaya mahsus olan, resmi şiir gibi itibar gören, gerçeklikten ve toplumsal duyguları yansıtmaktan oldukça uzak olan methiyelerin yanı sıra halk arasında, bütün toplumla ilişkili genel duyguları yansıtan methiyeler de nazmedilmiştir. Arap hâkimiyetindeki Endülüs’te kaleme alınan ilk medîh temalı şiirler, Doğu Arap şiirindeki genel çerçevede nazmedilmiştir. Endülüs’te nazmedilen medîh temalı şiirler her ne kadar üslup ve konu bakımından Doğu Arap şiirinin kopyası ve devamı gibi görünse de Araplar, Endülüs’ü fethettikten sonra burada daha öncesinde alışık olmadıkları iklim koşulları ve doğal güzelliklerle karşılaşmışlardır. Endülüs’ün bu doğal güzellikleri Arapların şiir konusundaki yetkinliklerini daha da geliştirerek onları şiirlerinde kısa ve hafif bahirler kullanmaya sevk etmiştir. Endülüs İslâm Devletinde de tıpkı Doğu İslam Devletlerinde olduğu gibi yaşanan siyasî çekişmeler methiyeye doğrudan etki etmiştir. Endülüslü methiye şairleri öncüleri ve çağdaşları olan Doğulu şairler gibi medîh temalı şiirleri kendilerine kazanç kapısı olarak görmeye devam etmişlerdir. Klasik Arap şiirinde önemli bir yer tutan methiye hakkında bütün dönemleri kapsayıcı bir çalışma bulunmaması bu makalenin hazırlanması ihtiyacını doğurmuştur. Bu çalışma ile klasik Arap şiirinde methiyenin doğuşu ve göstermiş olduğu gelişim irdelenerek dönemler arasındaki farklılıkları ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Çalışmamızın verileri, araştırma tekniklerinden nitel araştırma tekniği ve yorumlayıcı araştırma tekniği kullanılarak elde edilmiştir.
Keywords