Umde Dini Tetkikler Dergisi (Dec 2021)

Müfessirlerin Tercihlerinin Kavramların Anlamını Tespite Etkisi (en-Nûr Sûresi 37. Âyetteki Zikir Kavramı Örneğinde)

  • Sami Kılınçlı

DOI
https://doi.org/10.54122/umde.1014935
Journal volume & issue
Vol. 4, no. 2
pp. 199 – 219

Abstract

Read online

Allah Teâlâ inzal ettiği âyetler ve bunları uygulayıp gerektiğinde açıklayan Hz. Peygamber aracığıyla cahiliye toplumunu ıslah etmiştir. Bu ıslahın temelinde tevhid, şirk, Allah, insan, Allah-insan ilişkisi, kalb gibi kavram ve konulara dair yanlış algıla- rın düzeltilmesi mevcuttur. Bundan dolayı Kur’an’ın doğru anlaşılmasında hem ıslah sürecinin hem de kullanılan temel kavramların anlamlarının doğru tespit edilmesi ehemmiyet arz etmektedir. Kur’an’da konu ve kavramların sistematik anlatılmaması, farklı ortamlardaki farklı muhataplara yönelik anlatımlarda bulunulması, müfessirle- rin sahip oldukları bireysel özellikler, siyak-sibak ilişkisi, Kur’an’ın bütünlüğü, Kur’an -sünnet ilişkisi, tefsir ve esbâb-ı nüzûl rivayetlerindeki ihtilaflar gibi sebepler en doğru anlamın tespit edilmesini zorlaştırmaktadır. Müfessirler Kur’an’ın anlamı ve yorumunu tespit etmekle birlikte tercih ettiği anlam takdirleriyle hem metni hem de okuyucuyu bir şekilde yönlendirmektedir. en-Nûr sûresi 37. âyette ticaret ehli bazı mü’minler ricâlun/has adamlar şekilde övülmekte, alışveriş ve ticaretin bunları Al- lah’ı zikirden, namazı ikâme etmekten ve zekâttan alıkoymadığı anlatılmaktadır. Bu âyetteki “Allah’ı zikir” ifadesi müfessirler tarafından tesbih, hamd ve zikri de içerdiği için namaz, cemaatle namaza devam etmek, namazdan önce ve sonra yapılan zikir ve kalble zikir şeklinde izah edilmiştir. Bazı meallerde ise “zikir” kavramı “Kur’an ve Allah’ın hükümlerini yerine getirmek” şeklinde tercüme edilmiştir. Müfessirlerden Kurtubî ve Şevkânî âyette namazın ikâme edilmesi ayrıca anlatıldığı için zikir kelime- sinin namaz olarak izahının isabetli olmadığını söylemektedir. en-Nûr Sûresi 37. âyet, bağlamı, Kur’an bütünlüğü, zikirler ilgili bilgiler ve muhatapların övülmesi çerçeve- sinde değerlendirildiğinde âyetteki zikir kelimesinin anlamıyla ilgili en isabetli görü- şün Taberî, İbn Ebi Hâtim, Semerkandî, İbn Kesîr, Ebüssuûd, İsmail Hakkı Bursevî, Mehâimî, Âlûsî ve İbn Âşûr tarafından tercih edilen “kalbin sürekli zikri” anlamı olduğu anlaşılmaktadır.

Keywords