İlahiyat Akademi (Jun 2022)

IŞİD Örgütünün Dinî Açıdan Kritiği

  • Adem Karadeniz

DOI
https://doi.org/10.52886/ilak.1082386
Journal volume & issue
no. 15
pp. 39 – 56

Abstract

Read online

İnsanları doğru yola sevk etmek adına gönderilen peygamberler ilahi buyruğu insanlara ulaştırma ve insanlara yayma esnasında şiddet içerikli birçok zorluk ve meşakkatle karşılaşmışlardır. İslam’ın doğuş ve gelişim süreçlerinde gerek Müslümanlar gerekse İslam peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s) birçok saldırıya maruz kalmıştır. Bu duruma binaen ilahi dinlerin tamamında yaratıcı tarafından emir buyrulan inancın devam etmesi ve o inanca mensup insanların hayatını korumaya yönelik meşru müdafaa mekanizması geliştirilmiştir. Dolaysıyla saldırılar karşısında meşru müdafaa hakkını kullanmak şiddetle bir tutulmamalıdır. Ancak İslam tarihinde kendi ideolojilerine dayanak sağlamak ve yaptıkları bazı işleri meşrulaştırmak için İslam dininin birçok kutsal değerini suiistimal edenler olmuştur. Bu çalışma, yaşadığımız çağda İslam dinine ait referansları kullanarak olumsuz anlamda bütün dünyada büyük bir etki yaratan IŞİD’i ele almaktadır. IŞİD İslam coğrafyasının birçok yerinde devam eden iç savaşların bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Üstlendiğini iddia ettiği misyon gereği, devam eden iç savaş ortamında düşüncesini dünya ve ahiret adına kurtuluşun tek temsilcisi olarak görmektedir. IŞİD iç savaşın yaşandığı Irak ve Suriye’de ele geçirdiği topraklarda bir İslam Devleti kurduğunu iddia etmiştir. İslam dininin temel kaynakları, Kur’ân ve hadisleri mezheplerin belirlediği usulden uzak, kendi düşünce sistemlerine uygun şekilde yorumlamıştır. Bununla birlikte sosyal hayat, siyaset ve ekonomi gibi alanlarda İslami değerleri zihniyetlerine uygun bir formata sokarak kendilerine has bir sistem meydana getirmiştir. Belirlediği sistemi kabul etmeyen Müslümanları da müşrik, kâfir, münafık ve tağut gibi ağır sıfatlarla itham etmektedir. Büyük trajedilerin yaşandığı İslam coğrafyasında belirledikleri sistemin nebevi bir sistem olduğunu iddia ederek İslam dininin yegâne kurtarıcısı ve biricik temsilcisi olarak kendisini görmektedir. IŞİD örgütü güya İslam adına dünyanın çeşitli bölgelerinde Müslümanların da hedef alındığı çok büyük şiddet faaliyetleri gerçekleştirmiştir. Örgüt, söylem ve eylem yönünden tahlil edildiğinde günümüze uyarlanmış yeni bir Hariciliği anımsatmaktadır. Ayrıca IŞİD lideri Ebubekir el- Bağdadi, İslam dünyasında köklü bir geçmişi olan ve tarihi bir öneme sahip olan hilafet makamını da kendince yeniden faal hâle getirerek halifeliğini ilan etmiştir. Örgüt gerçekleştirdiği faaliyetlerini genel itibariyle sosyal medya aracılığıyla kamuoyuna duyurmaktadır. Çok sayıda sosyal paylaşım ağında aktif olduğu gibi kitap, dergi, makale ve fasikül gibi yazılı kaynakları da kendilerine ait internet sitelerinden paylaşmaktadır.Çalışmamızın içeriğinde IŞİD’in doğuşu gelişimi ve tarihi köklerine dair bilgiler ele alınacaktır. Bununla birlikte IŞİD’in dini referans çerçevesini oluşturan Kur’ân-ı Kerim ve hadislere yaklaşım tarzı incelenecektir. Çalışmamızın temel amacı ise IŞİD’in İslam algısına ilişkin tespitlere ulaşmaktır. İslam dininin doğru kaynaklardan öğrenilip algılanması İslam dini için son derece önemlidir. Bu doğrultuda IŞİD’in İslam algısının ne şekilde olduğu değerlendirmesi yapılacaktır. Dolaysıyla IŞİD bahane edilerek İslam inancının terör ve şiddetle özdeşleştirilmesi İslam dinine yönelik ciddi bir tehdittir. Bu doğrultuda yaptığımız bu çalışmayla IŞİD’in tarihi köklerinin nerelere dayandığı, düşünce sistemini oluştururken İslam kaynaklarından ne şekilde yararlandığı ve İslam tarihi içerisinde kendilerine referans olarak belirledikleri düşüncelerin neler olduğunu ortaya koyacağız.

Keywords