Journal of Economy Culture and Society (Jun 2020)
Müslüman Toplumlarda Sendika, Toplu Pazarlık ve Grev Hakkı
Abstract
Müslüman toplumlarda kapitalist ekonomik sistemin uygulandığı, piyasanın egemen kılındığı, sınırsız rekabeti esas alan ve piyasaya müdahaleyi reddeden liberal anlayışın yaygın olarak kabul gördüğü bilinmektedir. Kapitalist sistemin İslam’ın ilkelerine ne kadar uygun olduğunu tartışmak yerine, gayri İslami ekonomik sistemin yarattığı yoksulluk ve sömürüyle mücadeleyi esas alan sendikal örgütlenmenin Müslümanlar arasında tartışılması bir çelişkidir. Müslüman toplumlarda sendikal haklara yönelik tartışmalar daha çok sınıf bağlamında yapılmakta, sınıflı bir toplum yapısının İslami olmayacağı görüşü öne çıkmaktadır. Endüstri ilişkilerine İslami perspektiften bakıldığında bir tarafta çalışanları ve işverenleri eşit taraflar olarak gören ve bu ilişkide devletin tarafsız olması gerektiğini savunanlar; diğer tarafta çalışanların işverenler karşısında güçsüz ve pazarlık gücü zayıf taraf olduğunu kabul eden, işçilerin örgütlenmesini zaruri gören ve devletin güçsüz lehine müdahale etmesi gereğini savunanlar mevcuttur. Hem İslam’ın hem de sendikaların öncelikli amacı adalettir ve iş sözleşmelerinin İslami değerlere uygunluğu esastır. İşçi-işveren ilişkileri söz konusu olduğunda, çalışanların işverenle eşit olmadığı ve hukuki olarak eşitliğe sahip olsa da, her zaman sınırlı fırsatlara sahip olduklarından ve hatta fırsatların yokluğu nedeniyle işverenlerin şartlarını kabul ettikleri bir gerçektir. Bu gerçeği dikkate alarak, işçilerin örgütlenmesi, toplu pazarlık ve grev hakkının ele alınması gerekmektedir. Bu makalede endüstri ilişkilerini düzenleyen ve sistemleştiren sendika, toplu pazarlık ve grev hakkı Müslüman toplumlar özelinde incelenecektir.