Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2020)
RÂVİLERİN İRSÂLDA BULUNMA SEBEPLERİ
Abstract
İsnâd; Hz. Peygamber’in asrından itibaren başlamış, sahabe ve sonraki dönemde gelenler bu hususa önem vermişlerdir. İsnada zaruret ve ihtiyaç arttıkça her dönem isnâd aranır olmuştur. Ancak sahabe ve tabiîn dönemlerinde bazı hadis râvileri isnâdı zorunlu bir husus olarak görmemişlerdir. Zira yaşadıkları asır sıdk ve emanet asrıydı. Ayrıca yalan ve fitne de yaygınlık kazanmamıştı. Nitekim bu iki haslet (yalan ve fitne), rivayetin asabiyet, heva ve şahsî çıkar doğrultusunda şekillenmesinde etkili olabilecek kadar yaygınlaşmamıştı. Ancak sünnet (hadis) kitaplarını araştıran bir araştırmacı, yeterince mürsel rivayetlerle karşılaşabilmektedir. Endişe veren ise, bu tür rivayetlerin büyük muhaddis ve râvilerden gelmesidir. Bundan dolayı bu râvilerin neden irsâlde bulunduklarına dair araştırma gereği ortaya çıkmıştır. Bu çalışma, bu ihtiyaca cevap vermek için yapıldı. Bildiğimiz kadarıyla hadis literatüründe konuya dair ne bir kitap ne de müstakil bir çalışma yapılmış, var olan bilgiler de mutekaddimûn ve bazı muasır âlimlerin eserlerinde dağınık bir şekilde yer almıştır.