Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Dec 2023)

Arap Edebiyatında Bedîhenin Kavramsallaşma Süreci ve Müstakilleşme Sorunu- Ali b. Ẓâfir’in Bedâi‛u’l-bedâih İsimli Eseri Örneği

  • Abdullah Esat Bağcı

DOI
https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1324840
Journal volume & issue
no. 33
pp. 352 – 379

Abstract

Read online

Arap edebiyatında şiir, toplumun ve şairin dış dünyaya açılan kapısı olmuştur. Şiir, cahiliye döneminden itibaren Arap toplumunun kendini ifade etmesinin en önemli unsurlarından birisidir. Şöyle ki hayatın her alanına dair farklı muhtevalarda kaleme alınan şiirler dile aktarılarak sunulmuştur. Temelde belli amaçlar için kaleme alınan şiirlerin muhtevaları ve yazılış biçimleri zamanla gelişmiş, bu alanda kendisini yetiştiren edebiyat eleştirmenleri vasıtasıyla şiirin kavramsal dünyası genişletilmiş ve şiir âlemi kurumsal hale dönüştürülmüştür. Şiirin yazılma biçimlerinden olan bedîhe ve irticâl kavramları edebiyat dünyasında yerini almıştır. Bu iki kavram bazı eleştirmenler tarafından şairin, şiir yazma hızını ifade eden terimler olarak birbirinin yerine kullanılmıştır. İbn Reşîk’in öncülük ettiği bir grup bu kavramların birbirinden farklı olduğunu ortaya koymuştur. Bedîhe şiirinde biraz düşünme ve ardından şiirini söyleme veya yazma söz konusuyken irticâlde bu düşünme söz konusu değildir. Çalışmanın örneklemini oluşturan Bedâi‛u’l-bedâih müellifi Ali b. Ẓâfir, söz konusu grup içerisinde yer almış olup küçük yaşından itibaren edebiyata merak duymuş ve bu alanda eğitimler almıştır. Bu merakını ve sevgisini ifade açısından onun gençlik yıllarında cahiliye şairlerinin bedîhî ve irticâlî şiir ve sözlerini ezberlemesi önemli bir detaydır. Bu birikim ve sevginin sonucu olarak asrının önemli ediplerinden olan müellif, eserinde her iki terimi kavramsal olarak birbirinden ayırmıştır. Bir sonraki aşama olarak bedîhenin türlerini de ortaya koymuş ve bu kavramı bir tasnîfe tabi tutmuştur. Eser bu konuyla ilgili sistematik bilgileri ortaya koyması ve bunun yanında içerisinde sunulan örneklerin önemli Arap şairler tarafından kaleme alınmış olması nedeniyle Arap edebiyatı açısından önem arz etmektedir. Söz konusu kavramsal ayrıma rağmen örnek olarak verilen şiirler bazen bedîhî bazen de irticâlî olarak nitelenmektedir. Bu durum tanım olarak birbirinden ayrılan şiirlerin yazılışı esnasında yazanının durumunun net olarak bilinmemesinden kaynaklı olarak bu iki türden hangisine dâhil edileceklerinin tespitine pek imkân vermemektedir. İlgili eser özelinde bedîhe kavramına ve dolaylı olarak irticâl kavramına yönelik yapılan bu çalışma ise söz konusu kavramsal ayrımın uygulama noktasına ne derece yansıdığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu doğrultuda Ali b. Ẓâfir’in bu ayrıma örnekler üzerinden nasıl yaklaştığını tespit etmek önemli görülmüştür. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden döküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Müelliften önceki dönemde yaşayan edebiyat eleştirmenlerinin eserlerinde ele aldıkları veriler incelenerek bedîhe ve irticâl kavramlarının benzer ve ayrı yönleri, bu türlerde şiir yazanları etkileyen ve bu türe yönlendiren etkenlere dair bilgiler verilmiştir. Eserde Ali b. Ẓâfir’in, İbn Reşîk’in görüşlerine dayalı olarak bedîhe ve irticâl kavramlarını birbirinden ayırdığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda bedîhe türü şiirleri belli esaslara göre tasnif ettiği görülmüştür. Bu türe dair önemli şairlerin şiirlerini örnek olarak sunmuş, bu şiirlerin yazılma serüvenine dair önemli bilgiler paylaşmıştır. Sonuç olarak verilen örnekler incelendiğinde kavramsal düzeyde yaptığı ayrımı söz konusu örneklerde yapmadığı görülmüştür. Esasında her iki kavram arasında bariz bir farkın bulunmaması hatta bazı eleştirmenlere göre her ikisinin de aynı şeyi ifade etmesi bu ayrımı pek mümkün kılmamıştır. Kısacası Ali b. Ẓâfir’in kavramsal olarak bedîheyi, müstakil bir şiir söyleme biçimi olarak tarif etmesine ve türlerini ortaya koymasına rağmen irticâl türü şiirden tam olarak ayrı olduğunu ispat edecek uygulama örneklerini sunamadığı tespit edilmiştir.