Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Nov 2022)

Salih Vezir Büyük Vezir’e Karşı: Farklı Tarihsel Anlatılarda ʿAlī b. ʿĪsā ve İbnu’l-Furāt’ın Profillerinin Değişimi

  • Abdülvahid Yakub Sipahioğlu

DOI
https://doi.org/10.33227/auifd.1138968
Journal volume & issue
Vol. 63, no. 2
pp. 749 – 796

Abstract

Read online

Araştırmamız büyük olaylar ve tarihsel figürler arasındaki ilişkiyi konu edinmektedir. Büyük olaylar; tarihte önemli kırılmalara yol açan krizler, çöküşler, zaferler gibi hadiselerdir. Bunlar büyük tarihsel değişimlerin başlangıcı ya da sonudurlar. Dolayısıyla tarihsel ilginin yoğunlaştığı ve kendisiyle beraber bir dizi olay, mekan ve kişinin de içinde olduğu okumalara tabi tutulurlar. Çalışmamızda bu durum, astronomiden ödünç aldığımız kütleçekimsel merceklenme kavramıyla açıklanmıştır. Kütleçekimsel merceklenme, evrendeki büyük kütleli cisimlerin çevrelerinde bulunan cisimlerin görünümüne etkilerini ifade etmektedir. Tarihte de büyük olaylar benzer bir etkiye sahiptiler ve çevrelerindeki kişilerin, olayların veya mekanların olduklarından daha büyük/önemli ya da küçük/önemsiz görünmelerine yol açarlar. İlk dönem İslam Tarihi açısından ʿAbbāsī hilafetinin siyasi çöküşü bu etkinin somut bir örneğidir. Klasik ve modern tarihçilerden kimilerinin ifadeleri ile bu çöküş neredeyse yeryüzünde düzenin değişmesine yol açan bir olaydır. ʿAbbāsī devletinin hızla istikrarsızlaştığı, toprakların ve gelirlerin kaybedildiği, devletin hızla küçüldüğü bu “çöküş” döneminde iki vezir ön plana çıkmaktadır. Vezirliği adeta “nöbetleşe” yapan bu iki isim; Ebū’l-Ḥasen ʿAlī b. Muḥammed b. Mūsā b. el-Ḥasen b. el-Furāt el-ʿAḳūlī (ö. 312/924) ve Ebū’l-Ḥasen ʿAlī b. ʿĪsā b. Dāvūd el-Cerrāḥ (ö. 334/946) idi. Klasik ve modern tarih metinlerinin birçoğu incelendiğinde, İbnu’l-Furāt ve ʿAlī b. ʿĪsā’nın, ʿAbbāsīlerin siyasi çöküşünün kütleçekimsel merceklenmesine maruz kaldıkları görülmektedir. Çünkü iki vezire dair anlatımlar ʿAbbāsīlerin çöküşüne nelerin ya da bu isimlerden hangisinin sebep olduğu sorusuna cevap arar nitelikte kaleme alınmış gibidir. Böyle bir anlatımın en belirgin örnekleri, iki vezirin ṭabaḳāt kitapları ve genel tarihlerdeki biyografik kayıtları/hal tercümeleridir. Ancak hal tercümelerinin kaydedildiği bu eserlerden daha erken zamanlarda -iki vezirin yaşadığı zaman dilimine daha yakın dönemde- yazılmış kimi metinler bu görüntüyü bozmaktadır. Hal tercümeleri ve bahsi geçen daha erken kaleme alınmış eserlerdeki anlatımlar karşılaştırıldığında iki vezirin, ʿAbbāsīlerin çöküşü sorusunun ötesine taşındığı ve daha derin bir siyaset kültürü tartışmasının konusu haline geldikleri görülmektedir.

Keywords