Cukurova Medical Journal (Jun 2012)
Çocukluk Çağı Apandisit Tanısında Ultrasonografi ve Laboratuar Bulgularının Değerlendirilmesi
Abstract
Amaç: Akut apandisit pediatrik yaş grubunda sık karşılaşılan acil cerrahi durumlardan biridir. Bu çalışmada, pediatrik olgularda akut apandisit tanısında batın ultrasonografi ve laboratuar bulguları retrospektif olarak karşılaştırılmıştır. Gereç-Yöntem: Ocak 2007 - Ocak 2009 tarihleri arasında akut apandisit ön tanısı ile apendektomi yapılan 53’ü kız (%45,5), 61’i erkek (%53,5) toplam 114 olgunun (yaş ortalaması;132 ay) operasyon öncesi ultrasonografi ve laboratuvar bulguları retrospektif olarak değerlendirilmiştir. US’de apendiksin izlenebildiği olgularda; dıştan dışa ölçülen apendiks çapı altı milimetre ve üstündeki değerler patolojik olarak kabul edilmiştir. Ayrıca periapendiküler sıvı ve lenf nodu varlığı, CRP, beyaz küre sayısı, nötrofil yüzdesi patoloji sonuçları ile karşılaştırıldı. Histopatolojik tanı altın standart olarak alındı. Bulgular: Ultrasonografi incelemede 74 hastada apendiks izlenebilmiştir. Apendiks çapı 6 mm ve üstünde anormal olarak yorumlandığında US tanısal duyarlılığı %76,40, özgüllük %80, pozitif öngörü değeri %93,15, negatif öngörü değeri %87,35, doğruluk ise %71,19 olarak bulunmuştur. Apendiks çapı 7 mm ve üstü anormal kabul edildiğinde ise duyarlılık %66,29, özgüllük 88, pozitif öngörü değeri %95,12, negatif öngörü değeri %42,31, doğruluk ise %71,05 olarak bulunmuştur. Beyaz küre sayısı, nötrofil yüzdesi ve CRP düzeyleri akut apandisit olarak değerlendirilen olgularda yüksek olup her iki grup arasında istatistiksel anlamlı farklılık bulunmuştur. Histopatolojik olarak akut apandisit tanısı alan olgular ile normal değerlendirilenlerin US incelemede serbest sıvı ve lenfadenopati saptanan ve saptanmayan olgular arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmamıştır (p>0.05). Yöntem: Ultrasonografi uygulama kolaylığı, iyonize radyasyon içermemesi, intravenöz ve oral kontrasta ihtiyaç duyulmaması, ucuz olması ve erişkine göre daha başarılı olması nedeniyle bu hastaların değerlendirilmesinde ilk basamak yöntem olmalıdır. Ultrasonografi apendiks açısından tanısal değil ise, tanısal yöntem olarak ikinci basamakta beyin tomografisi tercih edilmelidir.