Erciyes İletişim Dergisi (Feb 2019)
Az Daha Fazladır: Dijital Seyir Platformlarının Tüketim Kültürü Açısından İzleyicilerin Seyir Alışkanlıklarına Olan Etkisi
Abstract
Dijital yayıncılığın teknik altyapısının gelişmesinin ardından çevrimiçi seyir platformları, 2010 yılı sonrasında Türkiye’de giderek yaygınlaşmışlardır. Bu platformlar gerek televizyonlardaki gerekse tablet ve telefonlardaki uygulamalar aracılığıyla geleneksel televizyon ve film/dizi anlayışından farklı bir seyir tecrübesini kullanıcılarına sunmaya başlamışlardır. Biçim ve içerik olarak farklılaşan seyir deneyimlerinde, izlenilen içeriğin süresinin uzunluğunun değişimi ya da tıpkı dizi mantığında olduğu gibi parçalı hale geldiğinde kısa bölümlerden oluşup büyük bir içerik yaratırken izleyicinin kendi seyir hızını ayarlayabilmesi olanağı, en belirgin teknolojik özelliklerden olmaktadır. 1980’lerden sonra giderek etkisini gösteren tüketim kültürü ile birlikte yeni nesilde uzun süreli film ya da dizilere, romanlara, hatta cümlelere dahi olan tahammülün azalması sonucu, dijital platformlar da bu durumu göz önünde bulundurarak yeni neslin tüketim alışkanlıklarına göre kendilerini biçimlendirmektelerdir. Bu durum, iki saat üzerinde süren dizilerin ve filmlerin tercihen daha az tüketilmesi ihtimaline yol açmaktadır. Bu çalışmada, YouTube ile başlayarak alternatif bir seyir tecrübesini deneyimleyen genç kuşak bireylerin, günümüzde Netflix, Puhutv, BluTV, Hulu vb. dijital platformları ne sıklıkla kullandığına ve bu platformlardan beklediği özgün içeriğin biçimsel özelliklerinin ne olduğuna yönelik bir anket çalışması yapılacaktır. Anket çalışmasının ulaşılabilir evrenini, İstanbul ili içerisinde üniversitelerin iletişim fakültelerinde eğitim görmekte olan öğrenciler oluşturacaktır. Bu evren sınırları dâhilinde İstanbul’daki iki devlet ve iki vakıf üniversitesinin İletişim Fakülteleri bünyesinde 29 yaş altı yaklaşık yüz kişilik bir öğrenci grubuna ‘tipik örnekleme yöntemi’ uygulanacak olup, çalışmanın sonuçları İstanbul ilindeki modern tüketim biçimleriyle yetişip onu benimsemiş, küreselleşme ile uyumlu ve kent kültürünü içinde bulunan bir toplumsal gruba dair bulgular olarak kabul edilecektir. Ardından anket sonuçları, uzun süreli dikkat gerektiren materyale tahammülsüzlüğün oluştuğu hipotezi üzerinden, tüketim kültürü ve seyir deneyimleri arasındaki ilişki bağlamında değerlendirilecektir. Bu bağlamda günümüzde uzun metraj yapımlardan ziyade kısa ve orta metraj yapımların daha popülerleşmesi ve bu durumun gelecekteki yapımcılık anlayışına olan etkisi ele alınacaktır.
Keywords