Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Dec 2017)
Edwin Cox ve Din Eğitimiyle İlgili Görüşleri
Abstract
Öz: Bu makalede Edwin Cox’ın din eğitimiyle ilgili görüşleri değerlendirilmiştir. Hayatı ve eserleri ana hatlarıyla tanıtıldıktan sonra din eğitimini eğitimsel temelde nasıl ele aldığı irdelenmiş ve diğer din eğitimcileri ile ortak ve farklı görüşleri incelenmiştir. Cox’un yaşanan sekülerleşme sürecini vurgulayarak inanca dayalı olmayan, dogmatik olmayan bir din eğitimi anlayışını savunması ve din eğitiminin amaçlarını eğitimsel bir temelde yeniden tanımlayarak bu çerçevede belirli pedagojik kriterler belirlemesi dikkat çekicidir. Hristiyanlık öğretimi şeklinde süren din eğitiminin öğrencilerin temel dinî kavramlarının anlamlı şekilde öğrenmesinde etkisiz kaldığını araştırma sonuçlarına dayanarak belirtmektedir. Bununla birlikte geleneksel din eğitimini şekillendiren temel varsayımları ve amaçları yeniden gözden geçirmektedir. Din eğitimi ve öğretiminin programdaki yerini koruyabilmesi için eğitimsel bir yaklaşımla din eğitimine yaklaşılması gerektiğini ve hedeflerinin buna göre yeniden oluşturulmasını savunmaktadır. Özet: Din eğitiminde özellikle 1960’lı yıllardan itibaren yaşanan paradigma dönüşümünde Edwin Cox önemli bir rol üstlenmiştir. Din eğitiminin bütün bileşenleri ile ilgili konularda gündemin oluşturulmasında, projelerin ve araştırmalarının yapılmasında aktif bir şekilde görev yapan Cox, bu alanın önemli ve etkili bir figürü olmuştur. Din eğitimi ve öğretiminin tarihinde bu denli etkili olan Cox, günümüzde görüşleriyle yeni yaklaşım ve yöntemlere hala esin kaynağı olmaya devam etmektedir. Ülkemizde din eğitiminde yaşanan paradigma değişiminde Cox’ın görüşleri yeterince tartışılmamıştır. Onun yerine Sheperd, Hull ve Grimmitt gibi din eğitimcilerinin fikirleri alanda daha fazla araştırma konusu yapılmış ve bu sürece etkileri değerlendirilmiştir. Eserleri incelendiğinde, Cox’ın, en az söz konusu din eğitimcileri kadar bu paradigma değişiminde söz sahibi olduğu görülecektir. Gerek din eğitiminde yaşanan dönüşüm sürecinin anlaşılması ve gerekse yeni yaklaşımlardaki etkisinin görülmesi açısından onun görüşlerinin incelenmesi önem arz etmektedir. Hemen hemen din eğitiminin terminolojisinden programlarına; din dersi öğretmeninden hedeflerine kadar birçok başlıkta görüşler ileri sürerek inanca dayalı din eğitimden eğitimsel din eğitimine doğru geçişin sağlanmasında önemli katkıları olan Cox’ın görüşlerinin anlaşılması eğitimsel temeli esas alan yaklaşımların eğitim anlayışının görülmesine olumlu katkı yapacaktır. Cox, Hristiyanlık öğretimini esas alan din eğitimini günümüz değişen koşulları açısından yetersiz kaldığını ve inanca dayalı olmayan/dogmatik olmayan bir din eğitimi anlayışının geliştirilmesinin gerekliliğini savunmaktadır. Ona göre inanca geliştirmeyi hedefleyen din eğitimi yaklaşımları geleneksel toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Modern toplumların bireylerinin ihtiyaçları farklılaştığı için din eğitiminin sadece Hristiyanlara yönelik olarak İncil ve Kilise tarihinin öğretimine odaklanacak şekilde sürdürülmesinin gerekçesi kalkmış durumdadır. Günümüz bireyleri seküler bir toplum içerisinde yetişmektedir. Dinin toplumsal hayatta etkisinin azalması, çocukların dinle ilgili etkinliklere katılarak sosyalleşmelerini imkansız hale getirmiş ve bu şekilde çocukların dinle ilgili bilgi ve tecrübelerinde azalma meydana gelmiştir. O halde sekülerleşme temelinde din eğitimi çocukların bu tür bir sosyalleşme sürecini dikkate almalı ve ona göre eğitimsel bir yaklaşım benimsemelidir. Toplumsal değişim ve sekülerleşme vurgusu Cox’ı kendisiyle çağdaş olan diğer din eğitimcilerinden ayırmaktadır. Cox inanca dayalı geleneksel din eğitimini eğitimsel açıdan da yeterli görmemektedir. Ona göre, monoton bir tarzda işlenen din dersleri çocukların ilgi ve dikkatini çekememektedir. Din dersleri çocukların günlük deneyimlerinden, varoluşsal sorunlarından ve toplumsal problemlerinden uzaklaşmış ve bu yönüyle kendisinden beklenilen eğitimsel katkıyı yapamaz hale gelmiştir. Nitekim bazı araştırma sonuçları bu derslerde öğretilen bilgilerin hatırlanmadığını, temel dini kavramların yanlış şekilde ifade edildiğini göstermiştir. Üstelik bu tür bir öğretim tarzından dolayı çocukların dine ve din derslerine karşı ilgilisinde de azalma meydana gelmiştir. Cox’a göre din eğitimi, yaşanan toplumsal değişime, bilimsel gelişmelere göre eğitimsel temele göre yeniden yapılandırılmalıdır. Ayrıca bilimsel düşünce ile dini düşünce arasında yaşanan gerilim de dinî ve onun öğretimini farklı bir bakış açısıyla ele almayı gerekli kılmaktadır. Din eğitimi, çocukların yaşadığı toplumsal ve kültürel dünyayı dikkate almalı, onların ilgi, ihtiyaç ve beklentilerini eğitim durumlarının merkezi haline getirmelidir. Böyle bir yaklaşımla din ve din eğitimi çocuklar açısından anlamlı hale gelecek ve hayatın anlamına dair sorularına cevap vererek varoluşlarının inşasında yardımcı rol üstlenecek bir eğitime dönüşecektir. Böylece din eğitimi, bu türden bir eğitimsel katkıyla programdaki yerini haklı bir gerekçeye dayandırmış olacaktır. Eğitimsel yaklaşımla din eğitimini yeniden yapılandırmaya çalışan Cox, din eğitiminin adlandırılmasındaki karışıklığın ortadan kalkması gerektiğini savunmuş ve Hristiyan Eğitimi yerine Din Eğitimi demeyi uygun bulmuştur. Din eğitiminin eğitimsel olarak temellendirilmesi teşebbüsü hem din eğitiminin doğasına hem de amaçlarına yansımış durumdadır. Eğitimsel anlamda evrensel olarak kabul görecek din eğitimi: Çocukların zihnini geliştirmeli ve bakış açılarını değiştirmelidir; akademik dünyada kabul edilmiş disiplinlerle ilişkili hale gelmeli ve uygulama boyutunda kullanılan içerik ve materyal günümüz kültürü açısından değerli ve çocukların ilgisini çekecek mahiyette olmalıdır. Cox, eserlerinde din eğitiminin hedeflerini detaylı bir şekilde ele almış ve inanca dayalı din eğitimi anlayışına kaynaklık eden temel hedefleri ve bunların yetersizliğini analiz ederek kendi eğitim anlayışına göre din eğitimin hedeflerini yeniden tanımlamıştır. Ona göre amaçlar gerçekçi ve ulaşılabilir olmalıdır. Aynı zamanda amaçlarda öncelik ve önem sırası da vardır. Amaçların toplum tarafından kabul edilebilirliği/faydalılığı, öğrenciler ve öğretmenler için değeri göz önünde bulundurulmalıdır. Her ne kadar geleneksel din eğitiminin hedefleri arasında yer alan İncil öğretimi ve ahlâkî davranışların kazandırılması din eğitimi ve öğretiminin bir parçası kabul edilse de bunlar yegâne amaç haline getirilemez veya din eğitiminin amaçları sadece bunlara indirgenemez. Din eğitimi toplumda dinî olan kadar dinî olmayan dünya görüşlerini de hesaba katmak zorundadır. Sırf dinî bir bakış açısıyla belirlenen din eğitiminin amaçları günümüzün çoğulcu ve seküler toplum yapısıyla uygunluk taşımaz. Cox’ın seküler toplumlarda din, din eğitimi ve dini tecrübeye dair görüşleriyle Ninian Smart’ın görüşleri arasındaki bir benzerlik söz konusudur. Cox’a göre, din eğitimi çocukların anlam arayışına cevap verme potansiyeli ile eğitimsel bir değere sahiptir ve bu alan kendisini bunun üzerine temellendirmelidir. Cox, din dilinin sembolik ve subjektif doğasını özellikle vurgulayarak din eğitiminin ergenlik döneminde literal düşünmeden soyut düşünmeye geçişi kolaylaştıracak bir işleve sahip olması gerektiğini ifade etmektedir.
Keywords