Trabzon İlahiyat Dergisi (Dec 2018)

Thomas Paine'in Peygamberlik Hakkındaki Görüşlerinin Değerlendirilmesi

  • Abdullah Namlı

Journal volume & issue
Vol. 5, no. 2
pp. 471 – 513

Abstract

Read online

Thomas Paine 1737’de İngiltere’nin Norfolk bölgesinde Thetford’da doğdu. 1809’da Amerika’nın Newyork şehrinde öldü. Babası Quaker, annesi ise Anglikan mezhebi üyesiydi. Paine, babasının mezhebi Quakerlikten çok etkilenmiştir. O, bu mezhebi Hıristiyanlıktan çok deizmle ilişkilendirir. Çünkü bu mezhep mensuplarının, Hıristiyanlık hakkındaki inançları zayıftır ve kutsal metinleri geçersiz yasalar olarak nitelerler. Mezhebin bu yapısı sebebiyle Paine’in, deizme yönelmesi zor olmamıştır. Paine, krallık idaresine karşılık Cumhuriyetçiliği savunmakla beraber, Fransız kralının idam edilmesine karşı durdu. Bu sebeple 1793-1794 yıllarında hapis yattı. Hapisteyken de deizmi savunduğu “The Age of Reason (Akıl Çağı)” isimli kitabının ilk bölümünü yazdı. Hapisten çıkınca da aynı kitabın ikinci bölümünü 1796’da yayımladı. Allah’a inandığını ama örgütlü bir dine karşı çıkan bir deist olduğunu belirtmesine rağmen bu kitap onun ateist olarak tanınmasına sebep oldu. Paine, Akıl Çağı isimli kitabında, Yahudi ve Hıristiyanların sahip oldukları Kitâb-ı Mukaddes’in Tanrı kelâmı olamayacağını çok sayıda örnekle ortaya koydu. Peygamberlik müessesesine, vahyin imkanına ve mûcizelere bir takım eleştiriler getirdi. Paine, deizmin ileri gelen savunucularından birisi olduğundan, bu çalışmada onun, “Akıl Çağı” isimli kitabında yer alan peygamberlikle ilgili görüşleri değerlendirilmiştir. Önce onun konuyla ilgili görüşleri ortaya konulmuş sonrasında ise eleştirilerinin isabetli olup-olmadığı incelenmiştir. Sonuç olarak Paine’in, “Kitâb-ı Mukaddes” hakkında dile getirdiği eleştirilerin büyük kısmında isabetli olduğu görülmüştür. O, İslamiyet’e de bu eleştirilerinde atıflarda bulundu. Bununla birlikte İslâmiyet hakkındaki bilgisi kendisinin de eleştirdiği, batı toplumundan aldığı yetersiz ve yanlış bilgilere dayanmaktaydı. Muhtemelen onun en büyük eksikliği, İslâmiyet’i diğer dinlerle aynı kategoride değerlendirmek olmuştur

Keywords