Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2021)

Temel Hedef ve Özellikleri Açısından Arap Edebiyatında Terim Sözlükleri

  • Selman Yeşil

DOI
https://doi.org/10.35415/sirnakifd.868084
Journal volume & issue
no. 26
pp. 339 – 363

Abstract

Read online

İslam dünyasında bilimsel dil birliğinin önemi erken dönemde anlaşılmış, Arapça kelimeleri sözlük anlamı açısından derleyen mu‘cemler/sözlükler kaleme alındığı gibi bilimsel dil birliğinin sağlanması amacıyla terimleri konu edinen sözlük çalışmaları da yapılmıştır. Bu çalışmaların oluşum ve gelişimindeki temel etken ve hedef, İslam dininin kaynağı olan Kur’ân’ı koruma ve anlama çabasıdır. Bu amaçla sözlük çalışmalarının nüveleri sayılacak şekilde öncelikle nadir kullanılan kelimelerin anlaşılması için Kur’ân’da bulunan ve Garîbu’l-Kur’ân olarak isimlendirilen kelimeler derlenerek açıklanmıştır. İlerleyen süreçte bu çalışmalar muhteva açısından gelişerek Arapçadaki tüm kelimeleri kapsayacak hüviyete bürünmüştür. Bilindiği kadarıyla sözlük tanımına uyar şekildeki ilk örnek, 2/8. asırda Halîl b. Ahmed (öl. 175/791) tarafından verilmiştir. Ardından farklı yöntemlerle ama aynı amaca hizmet eden sözlük türleri ortaya çıkmıştır. İslami ilimlerde tedvin faaliyetlerinin olgunlaşması sonrasında fıkıh, hadis, tasavvuf ve kelam gibi bilim dallarında özgün terimler ortaya çıkmış ve bu anlamda zengin bir literatür oluşmuştur. Bu nedenle de söz konusu terimlerin hem kapsamlarının belirlenmesi hem de bilimsel anlamda dil birliğinin sağlanması amacıyla tek çatı altında derlenmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştı. Çalışmamızda, İslam dünyasında bu amaçla kaleme alınan terim sözlüklerinin yakından tanınması ve bilimsel dil birliğine yönelik katkılarının ortaya konulması hedeflenmiştir. Bu hedef kapsamında öncelikle Arapça sözlüklerin tarihsel süreci, kaynakları, çeşitleri ve içerikleri hakkında kısa bilgi verilmiş, ardından da terim sözlükleri, kaynak, muhteva ve metot açısından incelenmiş ve gerek kendi içerisindeki etkileşimleri gerekse de diğer sözlüklerle olan etkileşimleri ortaya konulmuştur. Ayrıca söz konusu sözlükler metot açısından da kategorize edilmiş ve hedefledikleri amaca yönelik katkıları, eleştirel bir yaklaşımla tespit edilmeye çalışılmıştır. Terim sözlükleri “içerik” ve “dizayn” açılarından olmak üzere iki ana başlık altında incelenebilir. İçerik açısından terim sözlükleri de “Belli bir ilim dalındaki terimleri barındıran sözlükler” ile “İslami ilimlerdeki kavramları kapsayan sözlükler” şeklinde iki alt grupta incelenebilir. Birinci grup terim sözlükleri genelde belli bir bilim dalının terimlerini konu edinen sözlükler olup belli yazarların kendi mezhep terimlerini açıklamak üzere kaleme aldıkları eserlerdir. Ebû Hafs Necmüddîn Ömer b. Muhammed b. Ahmed en-Nesefî es-Semerkandî’nin (öl. 537/1142) Tilbetu't-talebe adlı eseri ile Kâsım el-Konevî’nin (öl. 978/1571) fıkıh terimleri alanında yazdığı Enîsü’l-fukahâ adlı eseri, bu türün tipik bir örneklerini oluşturmaktadır. İkinci grup ise tüm İslâmî bilim dallarına ait kavramları tek eserde toplayan eserlerdir. Bu tür sözlüklerin en tipik örneği Cürcânî’nin kaleme aldığı ve İslam dünyasında derin iz bırakan Kitâbu’t-ta‘rîfât adlı eserdir. Dizayn açısından ise kendi içerisinde farklı türleri bulunsa da genel olarak kavramların alfabetik dizilmesi tercih edilmiştir. Ancak Cürcânî’nin Ta‘rîfât’ında yaptığı gibi kimi yazarlar ele aldıkları kavramın kullanım halini baz alıp alfabetik sıralamayı ilk harften başlatırken kimi yazarlar ise kavramın kök halini baz alarak yalın halindeki ilk harfin alfabetik sırasına göre kavramları sıralamıştır. Buna örnek olarak Muhammed Semir Necîb el-Lebîdî’nin Mu‘cemu’l-mustalahâti’n-nahviyye ve’s-sarfiyye adlı eserini vermek mümkündür.

Keywords