Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2018)
BABA İSHAK İSYANI’NIN ANADOLU SELÇUKLU TARİHİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ
Abstract
Anadolu Selçuklu Devleti tarihindeki en büyük Türkmen ayaklanması olan ve 1240 yılında başlayan Baba İshak isyanı, Anadolu’da dar bir alana sıkışıp kalan ve yoksullaşan göçebe Türkmenler’in, II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in yönetimdeki bazı uygulamaları sebebiyle Baba İshak’ın çevresinde toplanması ve bu gruba Halep ve Antep yöresine sürgün edilmiş olan Harezm Türklerinin de eklenmesiyle gelişmiş ve Adıyaman ve Kâhta civarında başlayıp Malatya, Maraş, Sivas, Tokat ve Amasya’ya kadar yayılan dini görünümlü siyasi bir isyandır. II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in Baba İshak’ın üzerine asker göndermesi ve sonrasında Baba İshak’ın Amasya kalesi’nde asılarak öldürülmesi üzerine bu isyancı grup galeyana gelerek Amasya şehri ve halkına büyük zarar verdikten sonra, başkent Konya’yı tehdit etmeye yöneldiler. Kayseri’den sonra Kırşehir’e yönelen isyancılar Kırşehir yakınlarındaki Malya Ovası’nda Selçuklu ordusuyla karşılaştılar. Ordularına Frank askerlerini de dâhil eden Selçuklular, isyancıları burada mağlup edip isyanı bastırdılar. Bu bastırmaya rağmen, Anadolu Selçuklu Devleti askeri, siyasi ve ekonomik bakımdan zayıflamış, akabinde Kösedağ Savaşı’nda 1243 Moğollara yenilmiş ve Anadolu toprakları yavaş yavaş Moğol hâkimiyetine girmiştir. Baba İshak isyanının Amasya’ya ulaşması ve elebaşının burada asılması ve sonrasındaki olaylar Anadolu Selçukluları ve Amasya Tarihi açısından önemlidir. Bu konu, İbn Bîbî gibi dönemin ana kaynaklarından ve tetkik eserlerden faydalanılarak geniş bir şekilde ele alınacaktır