Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Dec 2022)

Patriyarkal Kültürde Dini Referanslarla Kadın Kimliğinin Oluşturulması ve Olumsuz Kadın Fıtratına Dair Söyleme Eleştiri

  • Ahmet Erkol,
  • Saadet Altay

DOI
https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1179283
Journal volume & issue
no. 29
pp. 137 – 157

Abstract

Read online

Tarihi süreçte kadın-erkeğe dair değerlendirmeler karşıtlıklar üzerinden temellendirilmiş, kadın cinsinin tanımlandığı özellikler kötü iken erkeğin tanımlandığı özellikler iyi olarak belirlenmiş ya da kabul edilmiştir. Erkek cinsinin oluşturduğu ya da tarihi süreçte sonradan oluşturulan bu patriarkal düşünce biçimi, sadece tarihin bir döneminde veya bazı toplumlarda değil, tarihin bütün dönemlerinde ve bütün toplumlarda etkin bir düşünce olarak var olmuştur. Yaklaşık olarak son iki yüzyıldır, egemen olan bu patriarkal düşünce ve uygulamaya karşı itirazlar yükselmiş, buna karşı mücadele verilmiş ve neticede günümüz için kadın varoluşuna dair ciddi bir değişim yaşanmıştır. Bu durum sanattan siyasete, iktisadi alandan bilim alanına her konuda yeni bir dönemi var etmiştir. Doğal olarak günümüz dünyasında tarihte olandan farklı olarak yeni bir literatür oluşmuştur. “Patriarkal/erkek egemen düşünce” olarak ifade edilen bu kavram, insan olana dair her şeyin yeniden tartışılmasını, değerlendirilmesini sağlamıştır. Konuyla ilgili daha ziyade antropoloji ve sosyoloji alanında çalışmalar yapılmıştır. Dolayısıyla İlahiyat ve özellikle Sosyal Kelâm alanında bu konu başlığının çalışılması görülen bir eksiğin tamamlanması amacıyladır. Zira Kelâm alanında yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak önceki müktesebatın ya tekrarı ya da yazılanların anlaşılması şeklindedir. Bu nedenle günümüz Müslüman düşüncesinin bu konuya dair yaklaşımın, temel kaynaklar esas alınarak incelenmesi ve düşünce dünyasına sunulması önemlidir. Yapılan değerlendirmeler muvacehesinde çalışmamızda, kadın erkek ayrımına girmeden yalın olarak insanın Kur’an’daki tanımlaması esas alınacaktır. Zira bu temel üzerinden yapılmayan her türlü yorumlama, sübjektif veya önceki kültür ve inançların etkisiyle biçimlenmiş değerlendirmeler olacaktır. Bu gerçeklikten hareketle, öncelikle Kur’an’da geçen “fıtrat” kavramı ve bu kavramın psikolojik ve sosyal yansıma ve anlamlarının neye tekabül ettiği anlaşılmaya çalışılacaktır. Daha sonra Müslüman kültüründe “kadın fıtratı” şeklinde belirginleşen kavramın tahlili yapılacak, bu kavramsallaştırmanın kadın yaşamını ve toplumsal olanı nasıl şekillendirdiği ve günümüz Müslüman düşüncesine nasıl etki ettiği üzerinde durulacaktır. Modern döneme ait “feminizm” ve “toplumsal cinsiyet” gibi kavramların ve bu çerçevede yürütülen tartışmaların, Kur’an ayetlerinin merkeze alındığı bir yaklaşımla Sosyal Kelâm disiplini açısından anlaşılmaya çalışılması alana katkı sağlayacaktır. Bu makalede geçmişten bugüne konuyla ilgili Kelâm disiplini içerisinde yapılan değerlendirmelerin, günümüz sorunlarına ne kadar cevap olduğu tartışılacak ve yeni bir yaklaşımın mümkün olup olmadığı anlaşılmaya çalışılacaktır. Metin içerisinde belli başlıklar altında işlendiğinde, gerek İslam öncesi dönem ve gerekse İslam’ın gelişi sonrasında kadına dair düşünsel ve sosyal alanın ne kadar dramatik olduğu görülecektir. Bu nedenle bütün toplumlar için en temel bir sorun olan “kadın fıtratı” bahsinde İslam’ın veya Kelâm disiplininin nasıl bir çözüm önerdiğinin belirlenmesi önemlidir. Konu başlığı, modern döneme ait bir kavram ve tartışma olduğundan, ağırlıklı olarak antropoloji ve sosyoloji alanındaki çalışmalardan, modern dönem feminizme dair teorilerden istifade edilecek, ayrıca “Sosyal Kelâm” disiplini açısından değerlendirileceği için de klasik Kelâm kaynaklarından ve günümüz çalışmalarından yararlanılacaktır.

Keywords