Kader (Dec 2021)
Mu‘tezile’de “Vücûb Alellah” Düşüncesi
Abstract
Bu çalışmada Muʻtezile’nin Allah’ın yapması vâcip olan (vücûb alellah) birtakım fiilleri olduğu iddiası ele alınmıştır. Bu iddianın tutarlılığı, diğer kelâmî ekollerin itirazları da dikkate alınarak incelenmiştir. Ayrıca Muʻtezile içinde, Allah’a vâcip kabul edilen fiillerin neler olduğu hususunda ortaya çıkan ihtilaflar üzerinde durulmuştur. “Vücûb alellah” düşüncesinin temelleri ile ilgili bölümde, vücûb kavramı analiz edilmiş ve Muʻtezile’nin Allah hakkında vücûb lafzını kullanmasında, onların bu kavrama verdiği anlamın önemli bir etkisi olduğu görülmüştür. Vücûb; aklî, metafiziksel ve ahlâkî türleri bakımından incelenerek her bir vücûb türünün Allah hakkında geçerli yönleri ele alınmıştır. Muʻtezile’nin “vücûb alellah” düşüncesini temellendirdiği aklî yöntem olan “şâhidden gâibe istidlal” üzerinde durulmuş, ayrıca onların bu hususta delil gösterdiği semʻî referanslar da incelenmiştir. Ehl-i Sünnet’in bu düşüncenin temellendirilmesinde kullanılan “şâhidden gâibe istidlal” yöntemine iki açıdan itiraz ettiği görülmüştür. Birincisi, yöntemin epistemolojik değeri ile ilgilidir. İkincisi ise onların, vücûbu gâibde kullanmaya uygun bir kavram olarak görmemeleri ile ilişkilidir. Ayrıca Ehl-i Sünnet bu konuda Mu’tezile’nin referansta bulunduğu ayetleri de onlardan farklı şekilde yorumlamıştır. Muʻtezile’nin Allah hakkında vücûb fikrine ulaşmasında, Allah tasavvurunun önemli bir etkisi olmuştur. Bu nedenle onların, Allah’ın zâtî ve fiilî nitelikleri ve bu niteliklerin ilâhî zâtla ilişkisini nasıl izah ettikleri “vücûb alellah” düşüncesi açısından ele alınmıştır. Muʻtezile âlimleri, mahiyeti zâtının aynısı olan bir Allah tasavvuru ortaya koymuş ve Allah’ın temelde, mahiyeti açısından bir vücûbiyet içinde bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Böylece onlar, ilâhî fiillerin gerçekleşmesinde harici bir gerektiricinin değil, zâtî niteliklerin ve bunlarla bağlantılı olarak Allah’ın sahip olduğu fiilî niteliklerin belirleyici olduğunu ileri sürmüşlerdir. Muʻtezile, zâtî ve fiilî niteliklerin ilâhî fiiller üzerindeki bu belirleyiciliğini vücûb lafzıyla ifade etmiştir. Bu şekilde onların, aklî bir çıkarım olarak ulaştıkları “vücûb alellah” düşüncesinin, ilâhî zâtın mahiyetini tasavvur biçimiyle yakından ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. Mu‘tezile’nin, Allah hakkında vâcip kabul ettikleri fiilleri genel olarak yaratma, teklif ve temkîn konularıyla ilişkilendirdikleri görülmüştür. Ancak bu hususların tamamında Muʻtezile âlimleri hemfikir değildir. Ekol içinde ortaya çıkan teorik farklılıklar, Allah hakkında vâcip kabul edilen fiillerin neler olduğu hususundaki görüşleri de etkilemiştir.